Güncel

Kürdistan Fererasyonuna Karşı Politik Savaş Var

Şu andaki durumda Türkiye Cumhuriyeti İmralı’daki Abdullah Öcalan üzerinde tam hakimdir. Ve Abdullah Öcalan’ın kendisi de Türkiye Cumhuriyeti’nin ondan istediği her şeyi yapmak konumundadır. PKK’nın Başkanlık Konseyi Kandil dağında İran devletinin güdümündedir. Bunu nereden anlıyoruz? Suriye iç savaşı çıktığı günden beri, PKK, Irak devleti, Haşti Şabi, İRAN, Suriye devleti ile kader birliği yapmıştır.

Durum böyle seyrederken, İran ve Türkiye Güney Kürdistan Hükümetini çökertmek, kaos ortamı yaratmak, Kürt Örgütlerini birbirine düşürerek federasyonu çökertmek istiyorlar.

PKK Basınına yerleştirilen Kemalistler veya MİT elemanları uzun bir süreden beri Güney yönetimine karşı psikolojik bir savaş başlatmışlardır. “Savaş politikanın devamıdır” diye ünlü bir söz vardır. Politik anlamda Güneydeki Federasyona karşı uzun bir süreden beri PKK’nın yayın organları aracığıyla Türk Devleti ve İran’ın saldırıları devam ediyor.

Mam Celal’in vefatından sonra arkasında İran’ın olduğu YNK ‘de bu savaşa dahil olmuştur. KDP kardeş savaşı çıkmasın politikasını izleye izleye, taviz vere vere adeta tüm kurumları, köyleri, dağları, Federasyonu çökertmek isteyenlere teslim etmiştir. Elindeki yayın organlarıyla bu art niyetli güçlerin adeta propagandasını yapmıştır.

Bundan iki gün önce Libya Ulusal Ordu güçleri tarafından esir alınan bir Kürt’ün “ben Roj Peşmergesiydim” demesiyle harekete geçen PKK, Güney Kürdistan Federasyonunu, Roj Peşmergelerini karalamak,  Kuzey Kürtleri ile Güney Kürtleri arasında düşmanlık tohumlarını ekmek için pek çok hayali senaryoları yazdı.

Libya Ulusal ordusu tarafından ele geçirilen Şakir Ferman Boncuk, 2012 yılında iç savaştan dolayı binlerce kişi ile Suriye’den Güney Kürdistan’a geçtiği, Buradan Türkiyeye geçtiği, Türk istihbaratının Türkiye de bunu değerlendirerek eğittiği, ardından Milis kuvvet veya paralı Asker olarak Libya’ya gönderdiği gerçeği ortada iken, PKK’nın Türkiye’yi suçlama yerine Güney Kürdistan Federasyonunu ve Roj Peşmergelerini suçlu sandalyesine oturtması manidardır.

Tek bu olay, tahlil edilirse, Federasyon aleyhine kurulmuş tezgahı bize göstermeye yeterlidir.


 YNK’li yetkililerin Mustafa Selimi’yi İran devletine teslim etmesi, Selimi’nin İdam edilmesi karşısında töhmet altında kalan YNK’nin, Libya’da ele geçen Kürt Milisi işaret ederek KDP ve Roj Peşmergelerini töhmet altında bırakması da tam bir satranç oyunu gibidir.

Kamuoyunun doğru bilgilenmesi için   Roj Peşmergeleri komutanlığının konuyla ilgili açıklamasını, PKK ye bağlı Fırat Haber Ajansının maksatlı, Kürtler arasında düşmanlık yayan haberini ve ENKS Yönetim Kurulu Üyesi Îmad Birho’nun Libya’da yakalanan Kürt Milis ile ilgili açıklamasını yayınlıyorum.

……………………….

‏Kamuoyuna Zorunlu Açıklama;

‏Son günlerde bazı internet siteleri ve sosyal medya kanallarında Şakir Ferman Boncuk adlı bir şahsın Libya güvenlik güçleri tarafından yakalandığı yönünde haberler yer almıştır. Bu haberlerde adı geçen kişinin Libya’da Türklerin denetimindeki gruplarla irtibatta olduğu iddia edilmektedir. Bu haberlerin yayılmasından sonra PKK’ye bağlı bazı internet siteleri ve sosyal medya kanalları söz konusu kişinin daha önce Roj Peşmerge Güçleri bünyesinde çalıştığı yönünde aslı astarı olmayan ve tamamen uydurma haberler yayınlamışlardır. Bununla Roj Peşmerge Gücüne karşı kirli ve karanlık bir karalama kampanyası yürütülmek istendiği görülmektedir. Bu temelde Roj Peşmerge Gücü olarak adımızı kirletmeyi hedefleyen çevreleri deşifre etmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek için bu açıklamayı yapmayı gerekli gördük.

‏Yukarıda adı geçen kişinin bırakalım güçlerimiz içinde görev almasını uzaktan yakından bizimle herhangi bir bağı dahi söz konusu olmamıştır. Bu kişi 2012 yılında Suriye’de yaşanan çatışmalardan kaçan ve aralarında Kürt’ler, Arap’lar ve Hristiyanların olduğu on binlerce insandan biri olarak ailesi ile birlikte Kürdistan Bölgesine sığınmış ve bir mülteci statüsünde bir süre burada ikamet etmiş daha sonra ailesi ile birlikte Türkiye’ye giderek orada yaşamaya başlamıştır.

‏Kutsal Kürdistan topraklarının ve Kürt halkının savunulması amacıyla kurulan Roj Peşmerge güçleri her türlü düşmana ve terörist saldırılara ve özellikle de DAİŞ terör örgütüne karşı amansız bir mücadele vermiştir. Öte yandan Kürdistan bölgesindeki huzur ve güvenliğin sağlanması konusunda ciddi bir çalışmanın içerisinde olan güçlerimiz bunu kendi görevi olarak bilmiştir.

‏Yine belirtmek gerekir ki Roj Peşmerge Gücü dünyadaki tüm halklara özellikle de komşu halklara karşı saygıyı da asli görevleri arasında görmekte bu temelde Libya halkına da özel bir saygı duymaktadır.

‏Bu çerçevede adımızı kirletmeye ve hakkımızda şaibe yaratmaya çalışan kişi ve çevreleri şiddetle kınıyor ve bizimle hiçbir alakası olmayan bu tür algı yaratma operasyonlarını tümüyle red ediyoruz.

Roj Peşmerge Güçleri Genel Komutanlığı.

6/4/2020

Kayanak: Açıklama Direkt Facebook hesabıma gönderildi

FIRAT HABER AJANSI : LUO: Kürtlerin Libya’da ne işi var, anlamakta zorlanıyoruz!

Libya Ulusal Ordusu(LUO) Basın Merkezi, Libya’da bulunan Roj savaşçılarının Türk istihbaratına bağlı “Bozkurtlar” yapısı içerisinde yer aldığını belirtti. “Kürtler nasıl ve niçin bu yapının içerisinde olduğu konusunda şoktayız” dedi.

https://anfturkce.com/uploads/tr/articles/2020/04/20200414-110136-2018-5-12-hlb-rastiya-ceteyen-enks-1-pngf04285-image.jpg

“Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed El-Mismari, Türk devletinin Libya’ya gönderdiği çeteler arasında kendilerine “Roj Pêşmergeleri” diyen grupların da olduğunu söyledi.

Ahmed El-Mismari, dün düzenlediği basın toplantısında Libya’ya gönderilen “Şakir Ferman Salih Bonciq Hîrfekê” isimli çete üyesinin, Güney Kürdistan’ın Hewlêr kentinde Roj savaşçıları ile birlikte eğitim gördüğünü söyledi.

Söz konusu kişinin Rojava’nın Tirbêsipiyê kentinden olduğunu ve “Hesen Cizirî” kod ismini kullandığını Hewlêr’de Türk devleti tarafından eğitim gördüğünü dile getirdi. Söz konusu açıklama, Kürt kamuoyunda yankı uyandırdı.

Kürdistan Bölge Hükümeti parlamenteri Şêrko Azad Gelalî, Partlamento Başkanlığı’na gönderdiği mektupta, “Roj pêşmergeleri isimli yapının “Pêşmergenin adını kirlettiğini ve bu yapının lağvedilmesi gerektiğini” belirtti.

‘ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE GÖNDERİLMİŞLER’

Söz konusu yapının Libya’daki varlığına ilişkin detaylı bilgiler için ulaştığımız Libya Ulusal Ordusu Basın Merkezi, “söz konusu kişilerin örgütlü bir şekilde Türk devleti tarafından bölgeye gönderildiklerini düşündüklerini” belirtti.

Libya Ulusal Ordusu Basın Merkezi tarafından verilen bilgide “Bir kişi tek başına çıkıp da savaşmak için Libya’ya gelmez. Elimizdeki bilgilere göre, bunlar örgütlü bir şekilde getirilmişler” denildi.

‘2000 DOLAR MAAŞ ALIYORLAR’

Basın Merkezi, söz konusu yapının nasıl Libya’ya geldiğine ilişkin ise şu yanıtı verdi: “Türk devletinin Suriye’den Libya’ya sevk ettiği teröristlerin varlığı 2019 yılının ikinci yarısında başladı. Esir alınanlar 2 bin dolar maaş karşılığında Türk devleti tarafından bölgeye gönderildiklerini belirtiyor.”

‘KENDİLERİNİ BOZKURTLAR OLARAK İSİMLENDİRİYORLAR

Libya Ulusal Ordusu Basın Merkezi, kendilerini Roj savaşçıları olarak isimlendiren yapının varlığına ilişkin de şu bilgileri verdi: “İçlerinde Suriyeliler de var. Bozkurtlar olarak kendilerini tanımlıyorlar. Hewlêr’de Türk istihbaratı tarafından eğitildiler. 2 bin dolar maaş aldıkları belirtiyorlar. Doğrudan Türk istihbaratına bağlılar. Bizler de Kürtler nasıl ve niçin bu yapının içerisinde yer alarak burada bulundukları konusunda şoktayız.”

ROJ SAVAŞÇILARININ DÜNÜ BUGÜNÜ

Kendilerine “Roj Pêşmergeleri” adını veren ama Kürt kamuoyunda hiçbir karşılıkları olmayan bu yapı, daha önce de Rojava ve Şengal’e yönelik saldırılarda sık sık gündeme geldi.

KDP orjinli Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi’ne (ENKS) bağlı olan bu gruplar, Rojava’da teşhir olup tutunamayınca Güney Kürdistan’a kaçtı ve orada kamplara alınarak eğitildi.

Suriye krizinin başladığı 2011 yılında ülke genelinde eylemlerin başlamasıyla birçok farklı grubun oluşmasına benzer şekilde Rojava’da da birçok farklı grup, farklı isimlerle ortaya çıktı.

İHVAN VE EL KAİDE İÇERİSİNDE ÖRGÜTLENDİLER

Söz konusu yapı, kendilerine “Suriye muhalefeti” diyen İhvanı Müslim ve El Kaide menşeili gruplar içerisinde örgütlenmeye başladı.

Efrîn, Kobanê ve Cizîrê bölgelerinde Tabûra Azadî, Tabûra Selahadîn Eyûbî, Yusif El Ezma ve Tabûra Komele gibi isimlerle kurulan bu grupların ilk hedefinin Kürtler olması ise dikkat çekti.

TIL ERAN VE TIL HASIL KATLİAMLARINDA YER ALDILAR

Halep’te Kürt mahallelerinde provokatif eylemler yapan bu gruplar 2013 yılında Halep kırsalındaki Til Eran ve Til Hasil katliamlarında da El Nusra ile birlikte hareket ettiler.

Dîlok’ta (Antep) yapılan toplantı sonrası Til Eran ve Til Hasil’a yapılan saldırılarda bu gruplardan bazıları bulundu. Yine Efrîn’de Qastel Cindo saldırılarında ÖSO yapıları içerisinde yer aldılar.

Kobanê’de de Kürtlere karşı el altında üyelerine silah dağıtan bu grupların türevleri ÖSO için vergi adı altında haraç toplamayı da ihmal etmedi.

Cizîrê’de kurulan Tabura Neviyên Barzani (Barzani’nin Torunları Taburları), Tabûra Mîşel Temo ve Tabûra Şêx Maşûq isimleriyle kurulan grupların da ilk hedefi yine Kürtlerdi.

SERÊKANIYÊ SALDIRILARINDA YER ALDILAR

El Nusra çetelerinin 2013 yılındaki Serêkaniyê saldırıları sırasında bu grupların üyelerinin bir bölümü Nusra çeteleriyle Ceylanpınar’dan Serêkaniyê’ye girerken, bir kısmı ise onları kentte karşılıyordu.

Ancak Serêkaniyê saldırılarının kırılmasından sonra bu gruplar önce Ceylanpınar’a kaçtı, oradan da Hewlêr’e geçerek bir sonraki görevlendirmeye kadar kızağa çekildiler.

ROJAVA’DA BOMBALI SALDIRILAR DÜZENLEDİLER

Dêrik, Qamişlo, Tirbêspiyê ve farklı yerlede YPG noktalarına bombalı saldırılar düzenleyen bu grupların yakalanan bazı üyeleri Güney Kürdistan’da eğitildiklerini itiraf etti.

GÜNEY KÜRDİSTAN’DA TÜRK DEVLETİ TARAFINDAN EĞİTİLDİLER

Bu yapının üyeleri Güney Kürdistan’da Binaslawa, Xinis ve Başika kamplarında Türk ordusu ve istihbaratı tarafından eğitime alındı.

İlk başlarda kendilerine “Rojava Pêşmergeleri” adını veren bu gruplar, daha sonra ise “Roj Pêşmergeleri” ismini kullanmaya başladı.

ŞENGAL VE EFRÎN SALDIRILARINDA YER ALDILAR

3 Mart 2017 tarihinde Şengal’in Xenesor nahiyesinde katliamdan kurtulan Êzidî Kürtlere saldırdılar. Aynı şekilde Efrîn’in işgalinde de 6 tabur olarak yer aldıklarını kendileri açıkladı. BasNews – Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) yetkileri,  Roj Peşmergelere Libya’da savaştığı şekilde iftira atanların ENKS-TEV-DEM arasındaki anlaşmayı bozmayı hedeflediğini söyledi.

Bas News ENKS Yönetim Kurulu Üyesi Îmad Birho bazı medya kurululşarın ortaya attığı “Roj Peşmerge’sinin bir üyesinin Libya’da  Türkiye destekli gruplarla savaşa katıldığı ve yakalandığı” iddailarını BasNews’e değerlendirdi.

ENKS Yönetim Kurulu Üyesi Îmad Birho, Libya’da yakalanan kişinin Roj Peşmergesi olduğu iddai edilen kişinin asla Peşmergelerle bir ilgisi olmadığının berlirterek, bu tür yalan bilgileri yayanların kasıtlı olduğunu söyledi.

Bu tür haberleri yayanların amacının “gündemi değiştirme çabaları” olarak niteleyen  Îmad Birho, “Kürdistan düşmanlarının amacı ENKS ile Tev-DEM’in birbirine yakınlaşmasından duydukları rahatsızlıktan ötürü gündemi bilinçlice çarpıtmaktadırlar. Yakalanan olumlu atmosferi bozmayı hedeflemektedirler” ifadelerini kullandı.

ENKS’nin Rojava Özerk Yönetimi ve TEVDEM ile görüşmelerinin sürdüğünü dile getiren Îmad Birho, “Bazı Kürt medyasının bu  tür iftira ve yalan haberleri büyütmesi asla bu görüşmeleri etkilemeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Konu hakkında BasNews’e konuşan ENKS üyesi Kawe Ezîzî ise şunları dile getirdi: “Bir kolu PKK içerisinde bir kolu Rojava yönetiminde ve bir kolu Kürdistan Bölgesi’nde olan Kürt halkının düşmanları, Rojava Özerk Yönetimi ve ENKS arasındaki görüşmeleri bozmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar ve bu konuda tüm yalan yöntemlerini devreye koymaktan çekinmemektedirler.”

Kawe Ezîzî sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yalan haberin diğer bir amacı da Süleymaniye’de İran’a teslim edilen Kürt siyasi tutuklu Mistefa Selîmî olayının üstünü örtmek ve Kürt halkının tepkisini başka bir yöne kanalize etmektir. Ancak Kürdistan Bölgesi ve Doğu Kürdistanlı vatansever Kürtler bu konuda duyarlıdır ve bu tür propagandalara kanmamaktadır. Dört parça Kürdistan’daki Kürtler dış güçlerin yönlendirmesiyle Kürt birliğini darbelemek isteyen bu kesimlere karşı duyarlı olmalıdır.”

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu