Eski Yazılar

Serxwebun’a göre Selim Çürükkaya

Selim Çürükkaya / 1993 yılında ben Suriye’nin kontrolündeki Barelias Kasabasından Apo’nun tarikat haline getirdiği PKK hapishanesinden kaçıp Beyrut’a gittim.

Beyrut’ta bir dükkanda satın aldığım bir defter 10 adet tükenmez kalemle 11 Ağustos 1993 günü “Apo’nun ayetleri” adlı kitabı yazmaya başlarken, PKK’nin resmi yayın organı ( buna Abdullah Öcalan’ın özel gazetesi demek mümkündür, isteyen bu gün arşivine gidip bakabilir, görecektir ki, o gazetede sadece Öcalan’ın yazıları ve resimleri, bir de Öcalan’ı öven, ona karşı çıkanları ise yeren yazılar yayınlanırdı) Serxwuebun, Gazetesinde benim hakkımda uzunca bir yazı yayınlanmıştı.

O yazının bir bölümünü 27 yıl sonra olduğu gibi buraya almak istiyorum. Ve benim hakkımda bu değerlendirmeyi yazan kişi ve kişilerin beni çok iyi tahlil ettiklerini görüyorum.

Ben daha 1990 yılında Ceyhan cezaevinde iken, PKK de resmi bir ideolojinin oluştuğunu fark etmiş ama yeterince kavrayamamıştım. 1991 tarihinde cezaevinden tahliye olup aynı yılın hazıran ayında Bekaa Vadisine gidince, burada Abdullah Öcalan’ı dinleyince, durumu kavramaya başlamış, Örgütün içinde ve halkın üzerinde korkunç bir diktatörlüğün oluştuğunu yavaş yavaş görmüş, tanık olmuştum.

Benim hakkımda yazılan yazıda da belirtildiği gibi, diktatörlüğün dayattıklarını asla kabul etmemiş, istediği tarzda yazıları yazmamış, istediği tarzda düşünmemiş, istediği tarzda harekete etmemiş, istediği tarzda kitlelerle ilişki içine girmemiş, halka ve militanlara yapılan hiç bir baskıyı işkenceyi onaylamamış, adeta örgütün (Örgüt Abdullah Öcalan demektir) a dan z eye kadar bütün düşünce ve uygulamalarına karşı kendi düşünce ve uygulamalarım olmuştur. Öcalan ve hafiye polisleri beni dikkatle izlemiş, 1993 Ağustos ayında aşağıdaki gibi yazmışlar :

Serxwebun gazetesinden aktarma: “Yani aslında Selim unsuru başka bir çizgi, PKK başka bir çizgidir. Bu nokta Selim’in kişiliğinde, davranışlarında ve pratiğinde barizdir. Selim hiçbir zaman PKK çizgisine inanç getirmedi. Ve onun doğruluğunu kabul etmedi. Bunu da ‘O resmi görüştür, ben bildiğimi yaparım, daha doğru sonuç çıkar’ diyerek, açıkça reddetmeye kadar götürdü. Ona göre PKK nın çizgisi, ‘TC.nin resmi ideolojisi’ ile aynı kefededir. Nasıl bir devlet görüşü, bir resmi görüş, bir halk görüşü vb. varsa, Selim unsuruna göre de PKK içinde bir resmi görüş vardır. Kendi değişiyle ‘Brejnev görüşlerinin kaldırılıp Gorbaçov görüşlerinin getirilmesi’ gerekir.

Yani PKK çizgisi ona göre tutucudur, kalıpçıdır, doğmatiktir, kendi çizgisi ise açıklıktan, reformdan legalizmden yanadır. Dolayısıyla doğru olan PKK çizgisi değil, Selim’in kendi çizgisidir. Durum böyle olunca da Parti yapısına uyması gereken Selim değil, aksine Selim’e uyması gereken Parti yapısıdır. Bu Selim’in pratiğinde, kişiliğinde, düşüncelerinde ifadesini bulan ilginç bir tezdir. Ona göre herkes Selim Çürükkaya gibi olmalı, onun gibi düşünmeli, onun gibi oynamalı, oynatmalıdır!

Böyle yapıldığında ‘esas PKK çizgisi ortaya çıkar ve mevcut PKK çizgisinin aşılması gerekir.

Selim Çürükkaya Bekaa Vadisinde

İşte Selim unsurunu parti dışında tutan, bir türlü arkadaş yapısıyla kaynaştırmayan, kendini partiye, halka, şehitlere adamasını engelleyen, halktan, yoldaşlardan, gerçeklikten kopartan, kısaca PKK li olmaktan alıkoyan en büyük özelliği budur. Yani o hiçbir zaman ne PKK çizgisini, ne Önderliğini ne de çözümlemelerini içine sindirdi.

Ona göre onun tahlilleri ‘daha doğrudur’. En gerçekçi tespitleri ‘o yapar’. Tuhaf bir yanılsamadır.” ( Serwxebun dergisi Ağustos 1993)

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu