Belgeler

Yalan

Bazen bir korucu için on tane çocuk öldürdüler. Ben başta böyle olayları gerçekleştirdiklerine inanmıyordum. Hatta ilk birkaç ay bunlara inanamıyordum. Ancak sonra anladım ki, gerillaların bir kısmı farklı ilişkiler gerçekleştirmişler, çete anlayışını geliştirmişler, devletin bazı unsurlarıyla ortak şeyler yapmışlar. İşte Çürükkaya'lar, Dörtlü Çete, Hogir, Şemdin onlar farklı bir anlayışı, çete anlayışını geliştirdiler.

Selim Çürükkaya / 14 Mayıs 2010 Tarihli Fırat Haber Ajansı adlı internet sitesinde Abdullah Öcalan’ ın avukat görüşmesi yayınlandı.. Abdullah Öcalan,  İmralı’da avukatları ile yaptığı görüşmede yine „Çürükkayalar’ dan söz ederek, doğru olmayan beyanlarda bulundu..

15 Ağustos 1984 Yılındaki silahlı mücadeleyi kendisinin organize ettiğini, fakat başkalarının mücadelenin Hedeflerini değiştirdiğini ima ederek şunları dile getirdi:

Bazen bir korucu için on tane çocuk öldürdüler.
Ben başta böyle olayları gerçekleştirdiklerine inanmıyordum.
Hatta ilk birkaç ay bunlara inanamıyordum.
Ancak sonra anladım ki, gerillaların bir kısmı farklı ilişkiler gerçekleştirmişler, çete anlayışını geliştirmişler, devletin bazı unsurlarıyla ortak şeyler yapmışlar.
İşte Çürükkaya’lar, Dörtlü Çete, Hogir, Şemdin onlar farklı bir anlayışı, çete anlayışını geliştirdiler.

Benim istediğim gerilla anlayışı bu değildi. Bunlar bizi çok zorladılar.
Bunlar bir de, yaptıkları bazı şeyleri benim adıma yaptıklarını söylüyorlardı.
Ben kesinlikle bunlara bu konuda talimat vermedim, bunların yaptıklarını tasvip de etmedim”

Bu satırların tümünün yalan olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz.
Hatta söylediklerinin tersi doğrudur iddiasında da bulunuyoruz.
15 Ağustos silahlı eylemleri Öcalan fazla yetkili olmadığından,  orduya, karakallara karşı başladı.
Fakat daha sonra Öcalan, güdümüne aldığı bazıları aracılığıyla hedef şaşırttı.
Adamlarını Sivil, çoluk çocuk ve kadınlara yöneltti.
Kürt ve Türk kamuoyu biliyorki kadın ve çocuklara yönelik eylemlerin büyük bir bölümü 1990 öncesi gerçekleşti.
Bu tarihlerde köy baskınları oldu.
Bazı köylerde çok sayıda kadın ve çocuk öldürüldü.
Bu eylemleri  1986 da  Suriye’ nin egemenliği altındaki Bekaa vadisinde  yapılan üçüncü kongrede,
Öcalan tarafından görevlendirilen müdahale grupları yaptı.
Öcalan  Bekaa da Partinin merkezinde yer alan aydın unsurların hepsini suçlu ilan etti.
Politikadan anlamayan  köylü kişileri sorumlu konuma getirdi.
Sonra bunları eylem talimatları ile Kürdistan’ a yolladı…
O dönemin bütün belge ve talimatları arşivlerimizde duruyor.
Öcalan’ın mantığına  bakarsanız, silah alıp köy korucusu olanları caydırmak için her mıntıkada bir köy toptan imha edilirse, diğerleri caseret edip silah almayacaklardı.

Hatta „PKK de tasfiyecilik ve tasfiyeciliğin tasfiyesi” adlı kitabında, Köy korucularına karşı Cengiz Han yötemlerini bile önererek şöyle diyordu:
Bizimkiler hala gidip köylülerle konuşuyorlar, köye gittiğinizde ya köylü yanınızda olacak, yada yerin altına girecek, onlara karşı Cengiz Han yöntemlerini uygulayın.
Bilindiği gibi Cengiz Han, bir ülkeyi feth etmeye çıktığında; önce o ülkenin en önemli kentini ele geçirir, insanlarını hayvanlarını, tavuklarını ve kedilerini katl eder ve beklerdi
Bu korkunç haberin bütün ülkeye yayılmasını isterdi.
Korkunç haber bir kaç kat büyüyerek bütün illere ulaşınca,
harekete geçen ordular korkudan direnme mekanizmaları kırılmış şehirleri kolaylıkla feth ederdi.
İşte Öcalan’a göre kendisi Cengiz Han, talimatlarını yerine getirenler komutanları, her bölgedeki bir Kürt köyü imha edilmesi gereken şehirdi.
Bu mantık sonucu bazı köy baskınlarını gerçekleştirdi.
Fakat korkan köylüler  ve aşiretler illerin Türk Valilerine baş vurarak silah aldılar, bu mantık binlerce  köy korucusunu yarattı.
Zorunlu askerlik ve zorunlu vergi kararlarını Bekaada PKK nın 3. Kongresinde köylü kökenli kadrolara aldırtan ve uygulatan bizzat Öcalanın kendisidir.
Kadın ve çocuklara karşı yapılan eylemler istisnasız onun görevlendirdiği adamlar eliyle yapıldı.
Ve bu eylemleri yapanlar, yıllarca onun emrinde  komutanlık yaptı.

Biz Diyarbakır cezaevinde tutuklu olanlar, dışarıda kadın ve çocukların ölümleri karşısında infiale kapılarak; PKK MK. Komitesine bir mektup yazmış, bundan sonra eylemlerde kadın ve çocuklar hedeflenirse, çıkarılacağımız Türk mahkemelerinde bu eylemleri protesto edeceğimizi söylemiştik. Ben 1991 de cezaevinden tahliye olup Bekaya gittiğimde, benimle karşılaştığı anda „Siz cezaevinde kadın çocuklar konusunda duygusallığa kapılarak neredeyse bana ve partiye karşı tavır alacaktınız „ dedi.

Kadın ve çocuklara karşı eylemlerin çoğu 1990 öncesi vuku bulmuştur.
Ve Çürükkayalar bu tarihlerde kadın ve çocukların öldürüldüğü alanlarda değillerdi.
Örneğin Selim Çürükkaya 1 Mayıs 1980 ile  1991 Mayıs arasında cezaevindedir.
Aysel Çürükkaya hapishane ve Dersim bölgesindedir ve burada kadın çocuk katliamları yapılmamıştır.
Sait Çürükkaya 1990 Öncesi Çukurova tıp fakültesinde öğrencidir.
Ömer Çürükkaya 1990 öncesi, Fırat Üniversitesi Mimarlık Mühendislk bölümünde öğrencidir.
Hasan Çürükkaya Adana Ticari İlimler Akademisinde okuyor ve örgütle organik bir bağı yoktur.

Hogir ve Şemdin Sakık’ a gelince, Bu ikisi Abdullah Öcalanın komutanlarıydı.
Herkes bilirki Öcalana bağlı olan hiç kimse kendi başına hiç bir eylem yapamaz.
Ve Hogir ile Şemdin Sakık, çok uzun yıllar Öcalan’ ın emrinde çalıştı.
Ve ona karşı çıkmayana kadar Öcalan onları kadın ve çocuk öldürmekten sorumlu tutmadı.

1990 lar  ve sonrası  sivil hedeflere karşıda pek çok eylem gelişti.
Şamda oturan Öcalan hiç birisini red etmedi,
hepsini üslendi, bırakın PKK nin yapmadığı, Ergenekonun yaptığı eylemler bile üstlenildi.
Sivil hedeflere karşı toplu katliam yapanları kahraman ilan ettiğini unutmuşa benziyor.
Özet olarak Türkiyedeki bütün çetelerin hamisi patronu sahibi nasıl ki Türk ordusuysa,
Kürt cephesindeki bütün çetelerin hamisi patronu, sahibi Öcalandır.
Ve Öcalanın sahibide Ordunun kendisidir.
Biz bu gerçeği dile getirdiğimiz deşifre ettiğimiz için iftiraya maruz kalıyoruz.

oksa her kes biliyor ki biz Çürükkaya’ların kadın ve çocuk öldürmede asla bir rolümüz olmamıştır.
Ve biz Kürt halkının mücadelesini kirletenlere karşı koymuşuzdur.
Mücadeleyi kirleten Ordu ile Öcalan bizi de kirletmeye çalışıyorlar.
Ama yemezler, elleriniz, ağzınız, yüzünüz halkların kanıyla sıvalıdır
Kürdistandaki bütün ırmaklar bile sizi temizleyemezler!

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu