
Şemdin Sakık' ın bir İnternet sitesinde bana hitaben yazdığı
"Açık Mektup" un 2. Bölümünü yayınlıyorum.
Mektubun birinci bölümünde yaptığım açıklamadan anlaşılacağı gibi,
bu mektupta Şemdin Sakık' ın eleştiri konusu yaptığı yazı bana ait değildir. Selim Çürükkaya
Biliyorsun, kız kardeşim Adife dağa çıkan ilk kadın militanlardan biriydi. Dağa çıktıktan dört ay sonra, 9 Mart 1985 tarihinde, Talori mıntıkasında, silahlı kuvvetlerle girdiği bir çatışmada sekiz arkadaşıyla birlikte vuruldu.
O günlerde cenazeler, yani ölülerimiz bile para etmiyordu. O günlerde hem diri, hem ölü Kürt değersizdi, hatta biraz da sorundu. Özellikle Siirt bölgesinde vurulan arkadaşlarımızın cenazeleri, el arabalarına bırakılıp sokak sokak gezdirildikten sora götürülüp bir çukura atılıyorlardı.
Dolayısıyla kız kardeşimin öldürüldüğü olayda, cenazeler düştükleri yerde kaldılar. Devlet, onları teşhir etmek amacıyla helikoptere atıp Sason Jandarma Komutanlığı'nın bahçesine bıraktı. Üzerlerinde elbise olmayan cenazeler teşhir edildi. Sasonluların gelip cenazeleri görmeleri sağlandı.