Makalelerim

Devletin Eriyim

Öcalan’ın durumunu değerlendiren Türk istihbarat teşkilatı da askerler gibi, Öcalan’ı kullanmaya karar verdi. Onun örgüt üzerindeki pozisyonunu daha da güçlendirerek,  kendisine karşı Ergenekonun başlattığı savaşı Öcalan'ı kullanarak  durdurdu.

Selim Çürükkaya / Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal Öcalan’ ın itiraflarını önce yazılı, ardından görüntülü olarak yayınladı. Fakat hem yazılı hem de görüntülü itirafları cımbızlayarak verdi. Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal televizyonunun arkasında devletin Kemalist kesimi vardır. Bu Kemalist kesim önceden  iktidardı, Öcalan onların kontrolündeydi. Öcalan’ı Şam’ dan onlar getirdiler ve bir on yıl kadar AKP iktidarına karşı darbe ortamını hazırlamak için kullandılar. Ona savaş talimatlarını içerden verdirdiler, binlerce Kürdün ve Türkün ölümüne neden oldular!

 AKP ile iktidar savaşını kaybeden Ergenekoncular, neticede demir parmaklıkların arkasına atıldılar, İmralı adası AKP iktidarının egemenliğinde kalınca, Öcalan AKP ye sığındı. 

Öcalan’ın durumunu değerlendiren Türk istihbarat teşkilatı da askerler gibi, Öcalan’ı kullanmaya karar verdi. Onun örgüt üzerindeki pozisyonunu daha da güçlendirerek,  kendisine karşı Ergenekonun başlattığı savaşı Öcalan’ı kullanarak  durdurdu.

Devletin bir kanadına yarayan, Kürtlere hiçbir yararı olamayan, bu danışıklı savaşın durması elbette çok iyi idi. Biz bu ısmarlama savaşa ilk günden beri karşı idik. 

İtirafçı Öcalan’ ı devletin Kemalist kesimi de AKP kesimi de  kullandı ve onun yüzüne bir lider maskesi geçirdiler. Sanki Öcalan devletin bir itirafçısı değil de, Kürtlerin biricik temsilcisidir diye topluma sunarak Kürtleri kandırdılar. Bu büyük bir sahtekârlıktı.

Öcalan’ ın kendisi “ben devletin akıllı bir eriyim”diyor, İmralı adasına geldiği günden beri devletin eridir.  Artık hiç kuşkusuz bu “er” liği daha İmralı ya gelmeden de yapmış, baksanıza, “ben devletten daha fazla PKK ile savaştım,” diyor. Biz en azından yirmi bir yıldan beri, Öcalan’ın Öldürdüğü PKK li sayısı, devletin öldürdüklerinden fazladır, diyorduk. Şimdi kendisi dediklerimizi kendi sesi ve görüntüsü ile doğruluyor.

Ulusal Kanalda İşçi Partisi başkanı, bir gün önce bir basın toplantısı yaptı, neden Öcalan’ın 1999 yılında çekilmiş görüntülerini kamuoyu ile paylaştıklarını anlattı. Bunun gerekçelerini izah etti.  Dinledim. Devletin Kemalist kesiminin sahtekârlığı yüzünden okunuyordu. ABD ile AKP Öcalan Aracılığı ile Türkiye’yi böleceklermiş de, bundan dolayı Öcalan’ın görüntülü ifadelerini yayınlamışlar.

Öcalan  onların, yani ordunun, yani Ergenekonun elinde iken nasıl devletin birliği, tekliği, bütünlüğü için çalışıyor idiyse, bu gün de aynı ruh ve heyecanla çalışıyor!

Peki işçi partisine ne batıyor?

Öcalan onları terk etti. AKP nin saflarına geçti. AKP ile düşmanlar, AKP Öcalan’ı onların elinden alarak kanın dökülmesini durdurdu. Bu onları kudurttu. Yoksa Amerika, Türkiye’nin bölünmesi işin hikayesi ve halkı kandırma kısmıdır.

Öcalan eskiden onların eriydi, şimdi AKP nin eridir. Er niye devletini bölsün ki?

Ulusal Kanal ve Kemalist dikta artıkları neden Öcalan’ın itiraflarını cımbızlayarak veriyorlar?
Anlaşılıyor ki; toplumun gerçeği tam olarak öğrenmesini istemiyorlar. Bu cımbızlama sözlerle hem APO yu hem de AKP iktidarını tehdit ediyorlar. Akp ye diyorlar ki; bak Öcalan’ı Kürtler nezdinde sıfır yaparım, elinde pili bitmiş bir komanda olarak kalır ve hiçbir işe yaramaz. Öcalan’ a da diyorlar ki; senin bütün pisliklerin bizim elimizde, yayınlarsak yeryüzünde yaşayacak yerin kalmaz!

İktidardan ne istiyorlar onu öğrenmemiz lazım!

Bu makalenin konusu dışında bir konuya değinmek istiyorum. Duyduğum kadarı ile Ulusal kanalda iki gün önce Paris’te Sakine Cansız ve arkadaşlarının katliamı ile ilgili bir programda konu tartışılırken, telefon numarası verilmiş ve anons yapılmış: Selim Çürükkaya programı izliyorsa bağlanabilir denmiş. 

Ulusal Kanal yöneticilerine diyeceğim şudur: Öcalan AKP saflarına geçti diye ben sizin kanallarınızdaki herhangi bir programa katılmam. Ben Öcalan gibi güçlülere bakıp sandalye değişmem.
Benim kendi sandalyem vardır. Bu sandalye ne sizin sandalyeniz, ne de AKP nin sandalyesidir.
Her iki tarafın Öcalan’ı kullanmasına karşı çıktım.
Siz Kemalistler Öcalan’ı savaştırdınız, AKP ise Öcalan’ı kullanarak savaşı durdurdu. Aranızdaki bu farkı da görüyorum.

Ama Öcalan’ı kullanarak Kürtleri kandırmanız günahtır, kötüdür, başarılı  olamazsınız, hile ile Kürtleri yenerseniz, yeniden ayaklanırlar daha şiddetle, hile ile Seyit Rıza’yı tutukladınız ve astınız.
Hile ile Şeyh Said efendiyi darağacına yolladınız.

Peki sonuç?
Bitirdiniz mi Kürtleri?

Zorla ve hile ile bir halkın haklı davasını ne siz, ne de sizin akıllı eriniz bitiremez.

Kürtler geridir, beyinleri yavaş çalışır ama görürler hilelerinizi, acı çeke çeke, yenile yenile, ihanete uğraya uğraya bir gün aklları başlarına gelir ve öyle bir öfke ile vururlar ki sizi, kaçacak kıta arayacaksınız maalesef kimse sizi barındırmaz!
Generallerin  eri anlatıyor tıklayın:

www.radikal.com.tr/turkiye/ocalanin_yeni_sorgu_goruntuleri_ortaya_cikti-1174610

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu