Güncel

MİT – ASKER ORTAK EYLEMLERİNİN SIRRI

Selim Çürükkaya / Kardeşim Dr. Said teknolojiye karşı meraklıydı. Bir gün eve geldi, elinde siyah renkli bir düğme vardı, onu bana gösterdi. 
“Nedir?” dedim.

Elindekinin içinden bir telefon kartı çıkardı: “Bu telefon kartıdır, numarası da vardır, bu düğme kadar aletin içine kartı yerleştiriyorsun ve bunu bir yere bırakıyorsun, dünyanın başka bir bölgesinde kendi telefonuna bu kartın numarasını veriyorsun, birincisi kartın bulunduğu adresi göre biliyorsun, ikincisi karta telefon açarsan aletin konulduğu yerdeki bütün sesleri duyabiliyorsun” dedi ve ekledi:

“Örneğin Türk devleti dağdaki gerillaların içine ajan yerleştirdi, ajanlara bu küçücük aletleri verdi ve bu ajanlar, bu aletleri kimin elbisesine yerleştirir, kartın numarasını devlete verirse, devlet onu an an takibe alabilir, yalınız takiple yetinmez, kartın numarasını uçaklardaki bilgisayarlara yükler ve takip ettiği kişiyi nokta hedeflerle yüzde yüz vurur,” dedi.

Yaklaşık olarak dört yıl önce Doktor Said bunları bana anlattı. Bundan iki yıl önce Köln’e gitmiştim. Dr. Said’in arkadaşlarının misafiriydim. Benim misafir olduğumu duyan Dr. Said’in biri erkek, biri kadın iki arkadaşı da gece kaldığım eve geldiler. Kadının moralinin bozuk olduğunu anladığımda nedenini sordum. Kadın cevap verdi: “Ağabeyim Kandil’de geçenlerde vuruldu.” Baş sağlığı diledikten sonra nasıl vurulduğunu sorduğumda şu yanıtı verdi: “Abim ve PKK’nin maliye komitesi İki arkadaşı bir mağarada toplantı halindeyken uçaktan atılan bir füze mağaraya giriyor ve üçünün de ölümüne neden oluyor” deyince Dr. Said ‘in anlattıklarını hatırladım.

Aradan fazla zaman geçmedi yine Kandil’ de PKK Merkez Komite üyesi Güneyli bir Kürt uçaktan atılan bir füzeyle vuruldu.  Ardından PKK de Mam Zeki olarak bilinen PKK yöneticisi İsmail Özden bindiği arabayla yolculuk yaparken yine uçaktan atılan bir füzeyle Şengal mıntıkasında öldürüldü.

Bundan bir buçuk ay kadar Önce yine Kandil dağında PKK nın kadın örgütlenmesinden sorumlu bir gerilla yine uçak füzesiyle vuruldu. Ardından Türk gazeteleri bu kadının hem resmini yayınladı hem de gerçek adını yazdı.

Burada çok tuhaf bir durum söz konusuydu. Bu kadın gerillayı ben tanıyordum, gerçek adını da biliyordum, 1992 yıllarında PKK ye katılmıştı ve gerçek ismini, onun özgeçmişini okuyan Başkanlık Konseyi üyeleri dışında çok az kişi biliyordu. Ve bu kadın dağa çıktıktan yaşamını yitirdiği güne kadar Türkiye de yakalanmamıştı, yani poliste parmak izleri yoktu. gerilladayken kod isim kullanıyordu.

Yukarıda saydığım tüm bu olaylarda Türk basınında kullanılan klişe bir söze de rastladım: “MİT ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ortak operasyonu sonucu” lafı her şeyi açıklamaya yetiyordu. Örgüt içindeki mit elemanları, düğme büyüklüğündeki aletleri, ortadan kaldırılması gereken kişilerin ceplerine, arabalarına bırakıyor kartın numarasını askerlere veriyor, askerle de gerekenleri yapıyordu, operasyon MİT ve askerlerin ortak eylemi oluyor.

Bundan daha korkuncu bir durum söz konusudur. Böylesi eylemler olunca,  PKK basınının içine yerleştirilen MİT ajanları, hiç gecikmeksizin haberlerini yapıyor ve yayınlıyorlar: “KDP nin ihbarı veya Parastın’ın Türk devletine verdiği bilgi sonucu gerilla yöneticileri vuruldu,” diyorlar. Böylece Kürtler arası düşmanlık tohumları ekiyorlar. Bir sürü ahmak Kürdü de buna inandırıyorlardı.

Bundan üç gün önce yazar ve gazeteci Günay Aslan’ın PKK yöneticisi kız kardeşi, iki arkadaşı ile birlikte Kobani’ ye yakın bir köyde yine uçaktan atılan bir füzeyle vuruldular. Ve bu satırların yazılmasına neden oldular. Olayın haberini aşağıya alıyorum:

“23 Haziran gecesi Kobani’de Türk devleti, Kobani’nin Hehedef aldığı 4 kadın arasında KJB yürütme Konseyi üyesi Filiz Arslan’ın da olduğu anlaşıldı.

Haber kaynakları Kobani’nin Halince köyünde Türk devletinin katlettiği 4 kadından birinin KJB Koordinasyon üyesi Leyla Agiri kod adlı Filiz Arslan olduğunu bildirdi.

Türk devletinin saldırısının ardından önce dört kadının hayatını kaybettiği söylenmiş daha sonra üç kişinin adı verilmişti. Şu ana kadar KCK ve KJB’den bir açıklama gelmese de Leyla Agiri’nin hayatını kaybettiği yerel kaynaklar tarafından teyit ediliyor. Ayrıca Leyla Van’ın abisi gazeteci-yazar Günay Aslan’da bugün kendi Twiter hesabından Leyla Agiri’nin resmini paylaştı.

Leyla Van kimdir?

1973 Van Özalp doğumlu olan Leyla Agiri 1993 yılında PKK saflarına katılmış. 1994-1995 yılları arasında Şam’da eğitim göre Leyla Agiri Serhat, Avaşin, Zap, Xinere gibi alanlarda gerilla faaliyetinde bulunmuştur. PKK’nin askeri kanadı HPG saflarında iken bir gurup arkadaşı ile beraber Bahoz Erdal’a karşı örgütlenme yaptıkları gerekçesi ile tutuklanmış ve askeri çalışmalardan ayrılmıştır. PKK’nin kadın örgütlenmesi PAJK, YAJK, KJB, KJK gibi örgütlerde üst düzey sorumluluk almıştır. Son 4 yıldır Rojava’da olduğu bildirilen Leyla Van’ın Kobani’de ki kadın çalışmalarının koordinatörü olduğu bildiriliyor.

(1) GPS gf 07 olarak adlandırılan bu alet şu anda Ebay üzeri 6.99 yani 7 euroya satılıyor.

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu