Makalelerim

Görüşme ve müzakere

Selim Çürükkaya / Öcalan  daha Şamda iken Türk devlet yetkilileriyle bazı açık temaslarının oluduğuna dair bilgiler mevcuttur. Kenya dan döndükten sonra askeri yetkililerle rutin olarak görüştüğü bilinmektedir. Bu görüşmeleri iki tarafın Kürt sorununu siyasal olarak çözmek için  karşılıklı diplomatik temaslar olarak değerlendirilemez.  Türk devletinin Öcalan ile olan ilişkisi,  devlete hizmet etmek isteyen bir Kürt ile devletin kullanmak istediği bir Kürdün ilişkisidir. Veya  devlet ile Kendi halkının aleyhine çalışan birinin ilişkisi gibidir.

1981 ile 1983 Yılları arasında biz Diyarbakır Cezaevinde tutukluyken; PKK Merkez komite Üyesi Sahin Dönmez devlete teslim olmuştu. Devlet yetkilileri onu bizden ayırarak başka bir koğuşa almıştı. Şahin Dönmez  yanında kalan tutukluları itirafçılığa, Atatürk`ü sevmeye, bayrağa saygı duruşuna durmaya zorlarken, daha başka işlerde yapıyordu.

Örneğin İç güvenlik amiri Esat Oktay Yıldıran ile sık sık görüşüyordu, tutukluların teslim alınması, mahkemelerde itiraflar yapmaları konusunda Esat Oktay Yıldıran a fikir veriyordu..

 

Bununla birlikte hemen hemen her hafta Adli müşavir ve 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak`a mektuplar yazıyor, bu mektuplarda „Kürtçülüğe, bölücülüğe“ karşı nasıl mücadele verilmesi gerektiğini anlatıyordu.
 
Tüm bunlara rağmen Şahin Dönmez yaptıklarını yeterli görmüyor, başka tutuklularıda buna teşfik ediyordu. Şahin Dönmez in o gün yaptıkları ile Abdullah Öcalan ın bu gün yaptıkları arasında hiç bir fark yoktur. Sadece Abdullah Öcalan ı hapishane dışında dinleyen, dediklerini yapan bir kitle vardır, Şahin Dönmez i dinleyenler ise bir kaç kişi hariç kendi koğuşuyla sınırlıydı.

Burada anlatmak istediğim;  O gün Şahin Dönmez ile hangi amaçla görüşen devlet bu gün aynı amaçla Öcalan ile görüşüyor. O günlerde Şahin Dönmez hangi amacla 7. Kolordu komutanına mektuplar yazıyor ídiyse, bu günlerde Öcalan  aynı amaçla devlet yetkililerine mektuplar yazıyor,cezaevinde  video kasetlerini hazırlayıp devlet yetkililerine yolluyor.  Türk devletinin deneyimli istihbaratçısı  Hanefi Avcı`nın yeni yayınlanan kitabı, ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar – Dün Devlet Bugün Cemaat’ „ bakınız bu konuyu nasıl izah ediyor;

„Cezaevinde yatan Öcalan her Başbakana, her Genelkurmay Başkanı’na, her kuvvet komutanına görev değişikliği olduğunda mektup yazarak, olayların nasıl bitirileceğini uzun uzun anlatmaktadır. Hatta bir video kaset doldurarak gönderdiğini de biliyorum. Bu kasetlerden çözümü yapılan bir konuşmasında, ‘Kuzey Irak’ta Barzani’nin, Talabani’nin ve feodal güçlerin bir anlam ve değerleri yok; orada bir benim, bir de sizin gücünüz var’ diyordu. Ayrıca ‘oradaki Türklerin haklarını korumak için bir şey yapılmadığını ve yurtdışındaki ırkdaşlarıyla ilgili bir şey yapamayanın TC olduğunu’

http://www.liberalses.com/gundem/orada-bir-benim-bir-de-sizin-gucunuz-var.aspx

Referandumun yaklaştığı bu günlerde Qandildeki Murat Karayılan devletin Öcalan ile görüştüğüne dair ardarda açıklamalar yaptı.  Özelikle ırkçı MHP sanki devletin Öcalan ile görüştüğünü bilmiyormuşçasına meydanlara inerek AK Partiyi, Türkiye başbakanını ve hükümeti ihanetle suçlayarak seçim yatırımı yapmaya başladı.

Vandaki mitinge gelmeden önce balkonların altında dolanırken kafasına saksı mı düştü bilinmez, ama ana muhalefet partisi başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Van mitinginde  ilk olarak mantıklı bir açıklama yapmak zorunda kaldı;

“Devlet bu tür temaslar yapabilir. Eğer bu temaslarda terörü bitirme ihtimali varsa elbette olabilir. Ama bunu iktidarda kalmanın bir yolu olarak ve referandumda evet oyu alabilmek için kullanmak büyük bir hatadır. Benim Sayın Başbakan’a sorduğu soru budur. Aslında temas başından beri var. Öcalan yakalandığında ‘benden yararlanın’ dedi. MİT’in, Adalet Bakanlığınında görüştüğünü biliyoruz. Bunda bir şey yok.”

http://www.taraf.com.tr/haber/kilicdaroglu-apo-ile-gorusulebilir.htm

Öcalanla görüşmelerin yapıldığını ve görüşmelerin içeriğini bizzat adalet bakanının kendiside kabul etmektedir; “Ama devletin güvenlik kurumları ihtiyaç duyulursa görüşür. Adalet Bakanlığı da her gün görüşüyor. Nasıl görüşüyoruz. Cezaevi müdürü var. Adalet Bakanlığı’nın zaten personeli orayı yönetiyor. Bakanlığın müsteşarının gidip görüştüğü doğru değil. Görüşmelere ilgili yetkili savcılık izin verir

http://www.taraf.com.tr/haber/ocalan-la-temas-var.htm 

Uzun süre Türkiyede MİT Müsteşarlığı yapmış Cevat Üneş de devletin öteden beri Öcalan ile görüştüğünü inkar etmediği gibi görüşmelerin içeriğini, çerçevesini, amaçlarını, aşamalarını çok net olarak anlatıyor, Ona göre

„Öcalan yakalandığında mutlaka sorgusu yapılmıştır, bu aynı zamanda görüşmeyi de ifade eder. Ancak görüşmeler ağırlıklı, İmralı`nın askerin kontrolünde olması nedeniyle asker tarafından yapıldı. Asker uzun süre İmralı`yı kontrol altında tuttu. Askerin emniyet ve MİT ile bilgi paylaşımı sınırlı olmuştur.“

http://www.birikimhaber.com/Haber/Gundem/26082010/Cevat-Ones-Apoyla-Gorusmeleri-Anlatti.php

Yine Cevat Öneş Abdullah Öcalanla yapılan görüşmelerin hangi amaçla yapıldığını, görüşmeler ile müzakerelerin farklı anlamlar taşıdığını şu sözlerle ifade etmektedir

„Öcalan ile yakalandıktan sonra görüşmeler yapılması normal. Kendisinden PKK`ya destek veren yabancı istihbarat örgütleri, yabancı güçlerle yapılan işbirliği ve örgütün illegal yapısı konusunda bilgi alınmıştır. Ama Öcalan ile temasları, müzakere olarak değil görüşme olarak tanımlamak gerekir.

http://www.birikimhaber.com/Haber/Gundem/26082010/Cevat-Ones-Apoyla-Gorusmeleri-Anlatti.php

Hal ve vayizet bundan ibaretken Qandildeki Gerilla komutanlarının, BDP li yönetcilerin, Türkiye basınındaki bazı çevrelerin „kullanmak“ amacıyla istihbarat ve askeri güçlerin yaptığı bazı görüşmeleri müzakereler yapılıyormuş gibi kamuoyuna sunmaları en azından ahlaki değildir. Gerçekleri çarpıtmadır, halkları aldatmadır, Kürt halkının duygu ve düşünceleri ile oynamadır

\n // –> Aytenhasan93@hotmail.com Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu