Kitap Yorumları

Sırlar Çözülürken

Yazar Selim Çürükkaya' nın sırlar çözülürken kitabını geç te olsa nihayet birkaç gün içinde soluksuz bir şekilde okudum . Bu güne kadar neden okuyamadığıma bir anlam yüklemek istemiyorum, sadece Selim Çürükkaya'yı politik bir kişilik olarak görmemden kaynaklanmış olabilir diye düşündüm. Akıcı anlatımı ve sıra dışı kurgusundan çok etkilendim.

Benisa Erdem /Kürt coğrafyasında 90’lı yıllardan günümüze kadar yürütülen bir kirli savaş var . Bu kirli savaşın en trajik yanlardan biri, yaşadığımız kayıplar oldu.40 bine yakın insanın ölmesi ve hala savaşın devam etmesinin nedenini: “Bu sadece kirli bir oyunun sonucudur” demek, yazan kişi için kolay değil ve okuyan kişi içinde, kolay kabullenilecek bir durum değil, inanmakta zorluk çekilir…

Bu kirli savaşta, gün yüzüne çıkan iki önemli boyut var. 1. Boyut inancın zedelenmesi 2 . Boyut ise, sarsıcı bir şekilde sırların çözülüp, ezberin bozulması diye düşünüyorum.

Yazar Selim Çürükkaya’ nın sırlar çözülürken kitabını geç te olsa nihayet birkaç gün içinde soluksuz bir şekilde okudum . Bu güne kadar neden okuyamadığıma bir anlam yüklemek istemiyorum, sadece Selim Çürükkaya’yı politik bir kişilik olarak görmemden kaynaklanmış olabilir diye düşündüm. Akıcı anlatımı ve sıra dışı kurgusundan çok etkilendim.

Kaleme aldığı, Sırlar çözülürken kitabını okurken, beraberinde gündemi ve süreci değerlendirdim. Açıkçası ne uçurumlardan döndüğümüzü düşündüm.

Dehşete düştüm. Süreci deşifre ederek, hesaplaşmaya gidilmesi ve yazılıp, çizilmesi en çok mağdur olan Kürt halkı için gerekiyor dedim.

Kitabın içeriğini kısaca aktarmam gerekirse:
Bahçeli evler ve 1Mayıs katliamı, Palme cinayeti Turgut Özal,Haki Karer, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi .Olof Palme gibi bir çok kişilik ve karanlıkta kalmış bir çok olayın perde arkasını , nedenlerini, okuyucuya aktarması çarpıcıydı. En duygulu bölüm ise Lori’nin kurtarılışıydı. Kısacası her bölümü aynı akıcılıkla ve zevkle okudum.

Ben buradan sevgili Selim Çürükkaya’ yı kutluyorum ve eline yüreğine sağlık diyorum. Bundan sonrada, kitaplarını okumaya devam edeceğimi bildiriyorum….

Bir zamanlar cezaevinde de en ağır bedelleri ödeyerek yaşadıklarını, analizlerini kaleme alarak bize aktaran Selim Çürükkaya’ nın yayınlanmış kitaplarının okuyucuya ulaşması neden zor ve daha da zorlaştırarak engelenmek istenmesini anlamıyorum. Diyarbakır da, devam eden kitap fuarına Selim Çürükkaya’ nın kitaplarına yasak getirilmesi veya satılmasına müdahale edildiğini duyunca şaşkınlığa düşüyorum. Hiçbir demokrasi anlayışıyla bağdaştıramıyorum. Bu nasıl çelişkidir diyorum … Ayrıca . Okuyucu bir kitabın gerçekçiliği karşısında dehşete de düşebilir, kurgu olarak da algılaya bilir. İnsiyatif okuyucunun olarak algılanmalıydı…

Bir süre önce yaşadığım bir olayı buraya aktarmadan geçmek istemiyorum. Arkadaşımın sahip olduğu kitap evinde oturmuş sohbet ediyorduk içeriye, gençten bir okuyucu girdi
Arkadaşa;
-Diyarbakır cezaevi ile ilgili kitabınız var mı? dedi
Arkadaş “var” diyerek raftan aldığı kitabı okuyucuya uzattı.
Genç adam kitabı görür görmez yoğun bir tepkiyle: “Kitabı Selim Çürükkaya yazmışsa okumak istemiyorum” dedi
Arkadaşım:
-Sen o zaman Diyarbakır ceza evi ilgili kitap aramıyorsun, eğer aramış olsaydın yazarına değil içeriğine takılırdın
Arkadaşım ile genç adam arasında kısa bir tartışmadan sonra arkadaşım, Selimin Çürükkaya’nın “0 Türküyü söyle”  kitabın okuyucuya satmayı sonunda başardı

Bunun üzerine okur sanırım düştüğü zor durumdan kurtulmak için kitabı almak zorunda kaldı . Daha sonra öğrendim ki, arkadaşımı telefonla arayarak kendisine bu kitabı okutturduğu için teşekkür etmiş. Bu arada, bende birikimlerini ve emeğini bize aktaran Selim Çürükkaya’ ya teşekkür ediyor, selam ve sevgilerimi gönderiyorum….

benisaadet@hotmail.com

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu