Makalelerim

Kazanda ve asitte yok etmek 3

Selim Çürükkaya / Asit bidonunda eritmek ve
kalorifer kazanında yok etmek adını taşıyan makalelerimi dikkatle okuyan
Hukukçu bir arkadaşımla telfonla konuşurken, bana:
“Makalelerini okuduğumda tüylerim diken diken oldu, uykularım kaçtı….
Zan etmiyorum ki canlı canlı asite veya kazana atsınlar.
Büyük bir ihtimalle öldürüyorlar, cesetleri yok etmek için asite veya kazana atıyorlar”
dedi.

Hukukçu arkadaşım, insanları diri diri kazana veya asite atmanın ürkünçlüğünü hafifletmek için böyle düşünüyor.

Ona göre ölü birisinin asitte erimesi veya kazanda yanması daha acımasızlık veya gaddarlıktır.

Peki erimeden veya yanmadan önceki durum!
Onu yaşamak istermisiniz?

Sizi evinizden alırken gözlerinizi siyah bir bantla bantladılar.
Dünyanızı kararttılar

Ellerinizi arkadan kelepçelediler
Ve sizi karanlık bir odada çırılçıplak soydular
Önce yumruklarla yüzünüze gözünüze vurdular
Bacak aranızı ve dizlerinizi tekmelediler
Ardındandan omuzlarınızın üzerine bir direk koydular
İki kolunuza yana açtılar
Kollarınızı direğe bağladılar
Direğin iki ucunu yüksek yerlere koydular
Üzerinize soğuk su attılar
Kablonun bir ucunu cinsel organınıza, diğer ucunu kulağınıza soktular.
Manyetoyu çevirdiler
Çığlıklarınızı duvarların arasında boğdular:

 

Bir müddet sonra sizi oradan baygın indirdiler
Cinsel organlarınıza cop soktular
Veya sizi şişenin üzerinde oturttular
Verdiğiniz cevapları beyenmedilerse
El parmaklarınızı “kırrrt”  diye kırdılar
Çığlık attınız, bir araba tekeri getirdiler
Sizi cantın yerine yerleştirdiler
Altı metrelik bir solonda yuvarladılar
Mideniz ağzınızdan çıktı, kıçınızı copladılar
 Başınz döndü, öbür dünyaya yollayıp geri getirdiler.

Bayıldınız…..
Ve bir saat sonra ayıldınız
Bildiklerinizi söylediniz
Beğenmediler, bu kez baş aşağı asıldınız
Kasap çengeline asılmış koyun gibisiniz

Kaburgalarınızından tekmelendiniz
Ağzınızdan kan aktı, nefessiz kaldınız

Ayağınızı bağlayan ipten baş üstü düştünüz
İşkencecilerinizi öfkelendirdiniz

Birisi kapının arkasındaki balta sapını aldı
Ortasından kırıktı
Onunla yerden yatan sizin üzerinize geldi
İki eliyle tuttu
Havaya kaldırdı
Kırık tarafını bütün gücüyle koltuk altınıza vurdu
Kanınız yüzüne fışkırdı
Bir daha kaldırdı ve batırdı
Bir daha bir daha…

Acılarınız giderek hafifeledi
Kanınız fışkırdı
Sesler kesildi
İşkenceciniz rahatladı
Elindeki kanlı sopayı bir kenara fırlattı
Ve komutanının kaldığı odaya yürüdü
Görev tekmilini verdi
Komutanı tekmili alınca şöyle dedi:
Tamam yavrum, iyice kontrol ediniz ölmüşse, kazan hazırsa kazana, değilse asite atınız”
Ve siz acısız bir biçimde kazanda yanar veya asitte erirsiniz

Devam edecek

 aytenhasan93@hotmail.com
https://www.madiya.net/
http://www.diyarbakirzindani.com/
http://www.kurdistan-aktuel.org/

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu