Makalelerim

Beni Duyuyor musun, Kurdistan?

Çocukların kimsesiz, gelinlerin neden aç ve susuz havar deyip sığınacak bir devlet arar durumda?Kendini savunacak tankın, topun, teyaren, füzen neden yok?Birleşmiş Milletlerde bir koltuğa niçin sahip değilsin!

Selim Çürükkaya / Beni Duyuyor musun Kürdistan? Neden dört parçaya bölündüğünü biliyor musun? Neden acı çektiğini? Neden darmadağın olduğunu? Neden göç yediğini? Adana ya, Mersine, Antalya ya, İstanbul a, Almanya ya, Londra ya, İtalya ya en ücra adalara neden savrulduğunu biliyor musun? Koçgiri de neden vurulduğunu, Dersim de neden kırıldığını, Diyarbakır da neden dara çekildiğini biliyor musun?

Ağrıda neden isyancı olarak damgalandığını, Zilan da neden soykırıma uğradığını, düşündün mü?
Kuzey yanının 1938 den 1960 lara kadarki suskunluğunu umarım ki unutmamışsın!
Doğu yanının Çar ü çırada darağacına çekildiğini hatırlıyor musun?
Dağların özgür kartalı kalê Barzani nin elinde silah, dağda yaşamını neden tükettiğini de bilirsin, biliyorum!

Bu gün Şengal in neden saldırıya uğradı, neden kadınların alınıp pazarlarda köle olarak satıldı?
Neden namusun haysiyetin ayaklar altına alındı?

Çocukların kimsesiz, gelinlerin neden aç ve susuz havar deyip sığınacak bir devlet arar durumda?
Kendini savunacak tankın, topun, teyaren, füzen neden yok?
Birleşmiş Milletlerde bir koltuğa niçin sahip değilsin!

Diyarbakır zindanda on binlerce gencin, neden Hitler kamplarında Yahudilere reva görülen muameleye tabi tutuldu?
Neden faili meçhul diyarı durumuna geldin?

Bu gün Kobani de barbarlar çevreni kuşatmış ve sen çakma tüfekler, kuru bir inançla, zırhlı tanklara karşı ayakta durmaya çalışıyorsun!
Bir de düşmandan kurtulmak için kaçarak, başka bir düşmanın koynuna sığınıyorsun!

Neden?

Kürdistanım, bütün bu soruların tek bir yanıtı vardır!
Devletin olmadığındandır!
Eğer devletin olsaydı, dört parçaya bölünmezdin!.
Ulus olarak bunca acıları çekmezdin!
Tutsak olmazdın, bütün dünya ülkelerine mülteci olarak savrulmazdın.
Darağacına yollanmazdın, ulus olarak tecavüze uğramazdın!
Kadın, çocuk dağlara çıkıp, hawar hawar diye inlemezdin!

Dillerin arasında dilin, medeniyet katında bir yerin olurdu!
Devletin yok Kürdistanım!

Bu güneşin altında yetim bir çocuk gibisin!
Babası olmayan bir yetimsin sen, gelen vuruyor, giden kesiyor ve sen bunun nedenini bilmiyorsun!

Devletin olsun Kürdistanım!
Acıların ancak böyle diner!
İşkencelerin o zaman biter, vahşilerden dolayı sağa sola kaçışın ancak o zaman sona erer?
İhtiyarların o zaman darağacına çekilmez!
Gençlerine işkence hanelerde o zaman cop sokulmaz!
Kadınların Kürt oldukları için artık tecavüze uğramaz!
Dünya ulusları arasında boynun eğik durmaz.
Ve haksızlıklara karşı koydun mu, terörist olarak damgalanmazsın.
Görüyorsun ki; devlet olmak, sudan ekmekten havadan daha önemlidir!

Şu yaşantına bir bak!
Türkiyede dilsizsin, teröristsin, itirafçısın!
Suriye ve Irak ta katlediliyorsun, çocuğuna, namusuna, eşine, gelinine sahip çıkamıyorsun!
İran da dar ağacında ölüme gülüp, bir ipin ucunda sallanıyorsun?
Sana sesleniyorum ey Kürdistan, devlet olmak için birleş!
Birleş ki acılardan, katliamlardan, çaresizlikten kurtulasın!
Birleş ki dünyaya daha fazla savrulmayasın!
Birleş ki acılarıma, acılarına son veresin!
Devlet olmanı istemeyenler, senden değil, sana acı çektirenlerdendir, bunu da bilesin!
Silkelen, uyan, an bu andır!
Halkın tamam, Dünya hazır, Sen  acılar içinde doğur artık!

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu