Dizi Yazılar

Susmak Ölmektir 39

Hatta Gülay’ın Fransa'ya yerleşmesinin ardından Güney'in de Paris'e döndüğü söylentileri vardır. Ömer Güney, Paris’te bir şekilde MİT’in talimatıyla Öcalan’a kurdurtulan KCK (2) örgütü ile ilişkiye geçti. Tarikat haline getirilmiş örgütle ilişki kurmak hiç de zor değildi.

Selim Çürükkaya / Mehmet Şener ve arkadaşlarını kim veya kimler Katletti sorusunu sormamıştım! Çünkü o olayda her şey açıktı. Öcalan ve PKK neredeyse bir yıl boyunca; Mehmet Cahit Şener’in ajan olduğunun propagandasını yaptı, bir çok yerde ölüm kararını aldırdı. Kamışlı‘da kaldığı yerini tespit etti, Suriye El Muhabaratının da olurunu alınca, Öcalan’ın korumaları ve Suriye ajanları tarafından katledildi.

Sakine Cansız ve Arkadaşları gece yarısı Rue Lafayette 147 numaralı bir büroda ölü olarak bulundu. Gazeteler ve televizyonlarda Sakine Cansız ve arkadaşlarını kimler ve ne için katletti konusu tartışılırken, Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, soruşturmayı yürüten polis ekibinin müdürleri Christian Lothion ve Christian Flaesh ile birlikte kameraların önüne geçti. Cinayetlerle ilgili gözaltına alınan Ömer Güney için „baş zanlı“ dedi.

Savcı Molins, “Fidan Doğan’a 4, Sakine Cansız’a 3 ve Leyla Şaylemez’e 3 mermi isabet etti. Bir silah kullanıldı, silah susturucu takılı, yarı otomatik 7,65 milimetre çapındaydı.Trafik kameraları ve mağazalardaki güvenlik kameraları tek tek incelendi. Ömer Güney isimli zanlı Sakine Cansız ile cinayetin işlendiği Rue Lafayette 147 numaraya 11.29’da geldiğini ve 11.49’da ayrıldığını, Güney’in binaya ikinci kez 12.11’de geldiğini ve 12.56’da çıktığını gördük. Öldürülen kadınlara yapılan otopsi sonucunda cinayetlerin 12.43-13.21 civarında işlendiğini, bunun da Güney’in binaya ikinci gelişiyle çakıştığını tespit ettik. Ömer Güney’in cinayetten bir gün önce Sakine Cansız adına 1000 avroyu bankadaki hesabından çektiğini, gözaltına alındığında yapılan üst aramasında, 930 avro bulundu. 16 Nisan 1982 Sivas Şarkışla doğumlu Ömer Güney’in iki yıldır PKK üyesi olduğunu öğrendik. Güney’in cinayetleri itiraf etmediğini ancak çelişkili ifade verdiği için şüpheleri üzerine çektiğini söyledi. Ayrıca Güney’e ait bir çantada barut izine rastladık, tüm bu gerekçelerden dolayı Dernekte 4’üncü bardak vardı. Cinayet işlendiği sırada binadaydı. Ömer Güney’i cinayetlerin baş şüphelisi olarak kabul ettik. Ve tutukladık” (158)

Ömer Güney, hatırladınız değil mi? Hamili Yıldırım’ın eşi Ayten Yıldırım’a işkence yapıp öldüren kişinin takma adı Kara Ömer’di. 1991 tarihinde Sakine Cansız’ı Mahsun Korkmaz Akademisinde çağırtıp, tehdit eden kişinin adı; Güneyli Ömer’di. Ve o tehditle Sakine’yi siyasi olarak bitirmişti. Şimdi ise; Paris’te bu kez, Ömer Güney adlı başka bir Ömer onun fiziki yaşamına son vermişti.

Bunun’da örgütteki kod adı Kara Kemal’ di.
Kara Ömer, Kara Kemal!
Ömer Güney, Güneyli Ömer ve Kara Ömer!
Bu ilginç tesadüfün son halkası Ömer Güney Kimdir?
Kimlerin adamıdır?
Neden Sakine Cansız ve arkadaşlarını vurdu?

Elimdeki mevcut bilgiye göre Ömer Güney, cinayetleri işlediği zaman 31 yaşındaydı. Sivas Şarkışla, Polatpaşa (polatlı) Köyünde doğmuştu. Irkçı, faşist, MHP‘ li bir ailenin mensubuydu. Babası, Ömer Güney henüz beş veya altı yaşında iken Paris’ e işçi olarak ailesiyle birlikte gelmişti. Yakın çevresine göre Ömer Güney, içine kapanık, terbiyeli, hem sara hastası, hem beyninde tümör olan unutkan biriydi. Teyzesinin kızıyla evlenip Almanya’nın Münih mıntıkasına yerlemiş, eşinden boşanınca, tekrar Paris’e dönmüştü. Yine benim kendi olanaklarımla ulaşabildiğim bilgilere göre, Ömer Güney, Paris’e gelmeden Belçika’da, 2010’da Roj TV muhabiri ‘Kürdistan’ takma adlı Gülay Aydemir’le (34) tanıştı.(159) Gülay ile  birlikte yaşadığı bilgisi basına sızdı.
Roj Tv Yöneticilerinden Baki Gül’ün Ömer Güney’e referans olduğu bilgisi bana ulaştı.

Hatta Gülay’ın Fransa’ya yerleşmesinin ardından Güney’in de Paris’e döndüğü söylentileri vardır. Ömer Güney, Paris’te bir şekilde MİT’in talimatıyla Öcalan’a kurdurtulan KCK (160) örgütü ile ilişkiye geçti. Tarikat haline getirilmiş örgütle ilişki kurmak hiç de zor değildi. 18 Kasım 2011 tarihinde Villiers-le-Bel’deki derneğe giderek ayda 5 euro ile üye olunurken, 50 Euro aidat vererek, 325 kayıt numarasıyla üye oldu.

Büyük bir İhtimalle bu derneğin sorumlusu da Kürdistan takma isimli Gülay Aydemir’di. Derneğin asıl amacı zaten para toplamak olduğuna göre, Ömer’i bağrına bastı. Ömer, bunun hemen ardından ikinci büyük girişimini yaptı. Öcalan’ın büyük posterini Eyfel Kulesine asarak, dikkatleri üzerine çekti. Yani Paris’teki KCK çevresinin gözünde kahraman oldu. Fransızcayı iyi bildiğinden, örgüt içinde istediği herkes ile ilişki kurabilecek bir konum elde etmekte zorlanmadı. Hollanda’ da PKK nın düzenlediği kadro eğitimine üç ay katıldı.

Burada örgütün mantığını ve literatürünü iyice kavradı. Eğitim devresini bitirdikten sonra, dil bildiğinden dolayı dış ilişkilerde görevlendirildi. Ve burada Fidan Doğan ile birlikte görev yaptı. Cinayetlerden önce tam olarak iki yıl kadar Örgüt içinde profesyonel olarak çalıştı. Örgütün bildiği evlerde kaldı, her görevli gibi düzenli olarak örgüte rapor yazdı, eleştiri, özeleştiri platformlarına katıldı. Ayrıca Ömer Güney’in 2012 de en azından Üç kez Qandil dağına gittiği ve Türkiye ye 10 larca kez gidip lüks otellerde kaldığı bilgisi de mevcuttur. Dikkat ederseniz KCK Sakine Cansız olayının aydınlatılması için hiç bir çaba harcamıyor.

Ömer Güney’in sadece derneklerine gelip giden sıradan biri olduğunu söylüyor. Oysa Sakine Cansız Fransa’ daki banka hesabının şifresini bile Ömer Güney’e verecek kadar güveniyor. KCK, olayın kurcalanmaması için bir çaba içindedir. Ömer Güney hem MİT elemanıdır, hemde KCK’ lidir. Aşağıda vereceğim belgede,Ömer Güney’in iki MİT elemanıyla yaptığı tartışmada, Paris’te KCK içinde paralel bir yapı kuracak düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Eğer KCK nın buna itirazı varsa aşağıdaki sorulara yanıt vermelidir:

1 – KCK, Ömer Güney’in kendi örgütlerine nasıl katıldığını Kürt halkına neden açıklamıyor?
2 – KCK, Ömer Güney’in Avrupa`da diplomasi komitesinde görevli olan üç kişiden biri olduğunu neden söylemiyor?
4 – KCK, Ömer Güney Hollanda` da düzenlenen üç aylık kadro eğitimine katılıp katılmadığını neden açıklamıyor?
5 – KCK, Ömer Güney in Öcalan posterini Eyfel kulesine asarak Kürtler nezdinde meşhur olması hikayesini neden kamuoyundan gizliyor?
6 – KCK, Ömer Güney yakalanmadan ve cinayeti işlemeden önce Gülay Aydemir’ le, Kurdè veya Kürdistan takma adlı daha önce gerillada kalmış, daha sonra MED veya ROJ tv de calışmış, ardından Paris te bir derneğin yöneticiliğini yapmış, Mardinli bir kadın ile dost hayatı yaşadığını neden kamuoyundan gizliyor?
7 – KCK’nin emrindeki gazeteciler, televizyoncular, Kürdistan takma adlı Mardin li bu kadı’nı bulup Ömer Güney in kim olduğunu, Kurdé ile Baki Gül’ün ilişkilerini neden sormuyorlar?
8- KCK, Ömer Güney in Paris te örgütün içinde ne kadar süre kaldığını, bu süre içinde kimlerin evinde barındığını, neden açıklamıyor? Neden bu konuda herkes suskun?
9- Ömer Güney 2012 Yılında üç kez Qandile gidip geldi mi? Hem de Türkiye üzeri, bu konuda KCK neden susuyor?
10 –Katillerin açığa çıkarılması için Pariste yaşayan KCK sempatizanlarının Fransız polisine yardımcı olması gerekirken, neden KCK‘li görevlilerin Paris’teki Kütlerin evini dolaşarak, “kimseler polise olayla ilgili bilgi vermesin, çünkü polis olayı örgütün üzerine atmak istiyor” demesi ne anlama geliyor?
11 – Türk istihbaratı Ömer Güney`in bir yıl içinde 10 kez Türkiye`ye giriş çıkış yaptığını, lüks otellerde kaldığını açıkladı. Örgüt bu konuda neden suskun?
12 – Sakine öldürülmeden önce üzerinde olan özel çantası nerede? O çantanın içinde neler vardı?

Yine Sakine Öldürülmeden önce üzerindeki Mack – Bock laptop u nerde? Ve laptop un içinde hangi bilgiler vardı?
13 – Sakine öldürülmeden bir müddet önce, hangi amaçlarla Qandil‘ den Avrupa‘ ya gönderilmişti? Bu konu neden kamuoyundan gizli tutuluyor?

KCK veya KCK basını bu sorulara yanıt vermiyor.

Ya ne yapıyor?
Münih‘ e gidiyor, Ömer Güney’in beş yıl önceki bir Alman komşusunu buluyor, Ömer Güney’i Alman’a soruyor, Osmanlıcıydı yanıtını alıyor ve bunu röportaj olarak yayınlıyor.
Ama Paris‘te bütün örgüt taraftarlarının çok yakından tanıdığı Ömer Güney hakkında tek bir Kürt konuşturulmuyor! Bütün bu gerçekler Ömer Güney‘in bir yanıyla KCK’li olduğunu gözler önüne seriyor.

Diğer yanıyla MİT’in adamıdır. Bunun ispatı ise; Ömer Güney’in iki MİT ajanı ile yaptığı konuşmadır.Bu konuşma Amerika’da oturan Fetullah Gülen’in MİT içindeki taraftarlarınca, sesli olarak basına sızdırılıdı. Fransız makamları sesin Ömer Güney’e ait olduğunu açıkladı. Bu konuşmayı olduğu gibi aşağıya alıyorum:

“Ömer Güney: Siz gittikten sonra zaten evde biraz sıkıntılar vardı. Babam hani biraz meraklı bu işlere.Bana ilk MİT’e ayak bastığımda dediler sırrını ailene dahi vermeyeceksin. Böyle bir talimat almıştım tamam dedim. Babam çok zorladı yalnız. Beni İstanbul’dan araştırmış. Babamın sülalesinden baba tarafından MİT’te çalışanlar varmış, bu kişiler vefat etmiş. Bilmiyoruz kim olduklarını falan ama çok eski yani, araştırmış bana dedi gidip geliyorsun bana anlatacaksın, hani bunların ne olduğunu. Benim dedim hiçbir şeyim yok. Sırrım olsa ilk sizle paylaşırım, rahat bir tavırla, size bir zararım yok dedim, para yönünden hani ekonomik yönden, maddi manevi, hiçbir yönden zararım yok.

***

ÖG: Sizin verdiğiniz cep telefonları, benim Fransa cep telefonum hepsi şifreli. Yani kodlamadan giremezler. Şu an oradaki bilgisayarıma girseler bile zaten bir şey yok, içi bomboş, hep temizledim.
1. Şahıs: Çok güzel, aferin. Peki şeyin dikkatini çekti mi, güvenlik güçlerinin, Fransız polisinin, jandarmasının dikkatini çekti mi?
ÖG: Evet, yoğun takip var. Hele ki istihbarat, yani saniye saniyesine.
1. Şahıs: Seninle bir görüşme falan yaptılar mı? ÖG: Yok. Benimle hiçbir şekilde temas yok ama korkarım ki olabilir. Çünkü durumum buna müsait.
Bu benim de daha önce aklıma geldi.

***

ÖG: Ablam (Sakine Cansız) gibi bir meclis divan başkanı genç Halil İbrahim Gündoğdu, çok önemli birisiydi. Bugüne kadar Avrupa’dan dağa 200 kişi göndermiş bu adam. Ormanın içine afedersiniz tuvalet ihtiyacını görmeye gidiyor, ben arkasında bekliyorum. İsteseydim Nedim’i de Uzun’u da yani bu Heval Şiyar dedikleri, ikisini de orada yok edebilirdim, öldürebilirdim zaman vardı, yer müsaitti. Ormanın içinde yalnızdım, baş başa. Tabii ben izin gelmediği için dokunmadım.
*** ÖG: Malzeme almadım. Hani bana siz maddi yönden destek verince alacam.
1. Şahıs: Alıp da borca falan girdin mi? anlamında soruyorum.
ÖG: Yok, borca da girmedim. Sadece Belçika’ya gidecektim. Onun için orada bir bizim dükkanın uzağında Araplar var. Bu adamlar sekiz yıldan beri tanıdığımız güvenilir, onların çok tanıdıkları var.

Bir kişiyle bağlantıya geçtim, takip falan yemeden, dedim bana bir çift silah lazım. Neden çift diyeceksiniz. Bu gibi operasyonlarda en kral silah olsun tutukluk yapsa karşıdaki adam da silahlı,çakılmamak için ikinciyi çıkaracaktım. Onun için çift silah dedim. Bir susturucu, üç şarjör, beş kutu da mermi olsun, 9’luk olsun dedim. Çünkü yapacağım operasyon, suikast için bu gerekliydi. Ben kendim için bunu uygun gördüm, onlar da 4,5 dediler, ama bir silah bir susturucu çift şarjör, iki üç kutu da mermi 2500 dediler. Ben de tamam dedim. Arkadaşlara bildirisini yaptım.

1. Şahıs: Tamam.

ÖG: Hazır bekliyorlar zaten. Yer sağlam. Yani o yönden hiçbir şey olmaz dediler. Seni gizli bir şekilde götürürüz polis filan takip yemeden dedi.

***
2. Şahıs: Kaçma kurtulma yolları neler, oralardan onlara baktın mı?
ÖG: Baktım, baktım.
2. Şahıs: Hangi açıdan nereye bakacaksın, ondan sonra ne tarafa devam edeceksin, şurasının mesafesi nedir, ver kalemi bana.. Şurasının.. ÖG: Burası benim kaçış yolum.

***
1. Şahıs: 1 Numara Nedim Sever.
ÖG: O kesin.
1. Şahıs: 2 kim?
ÖG: 2 Şiyar.
1. Şahıs: 2 Şiyar.
ÖG: Çünkü benim kuracağım yönetimin karşısına çıkacaktır, yönetimi engellemeye çalışacaktır.
1. Şahıs: Şiyar finans sorumlusu.
ÖG: Paris sorumlusu..
Gençler şunu diyor: Paris komutanı.
Bütün paralar onda birikiyor. Adamı indirdik aşağıya ama yine de gitmesi gerekiyor.
1.Şahıs: Ablamı (Sakine Cansız) daha sonra sıraya koyalım.
ÖG: O kolay.
1. Şahıs: İki Şiyar dedik. üçüncüyü kim diyorsun? Selahattin diyorsun değil mi?
ÖG: Heval Soro diyorum.
1. Şahıs: Yani üçüncü sırada onun olması lazım diyorsun?
ÖG: Üçüncü sırada.
Ömer Güney: Dördüncü sıraya Remzi Kartal.
1. Şahıs: Remzi gelecek mi?
Ömer Güney: Remzi geliyor oraya ama pek nadir geliyor
1. Şahıs: Remzi geldi mi yalnız hiç affı olmaması lazım.
ÖG: Evet.
ÖG: Evet.(161)

(158)http://www.haberturk.com/dunya/haber/813395-fransiz-savci-acikladi

(159) http://www.yeniyon.tv/ocalandan-sok-itiraf-kckyi-mit-ile-tartisip-kurdum/

(160) http://www.internethaber.com/omer-guneyin-pkkli-sevgilisi-panik-oldu-497651h.htm

(161) https://youtu.be/IlUmkCGcyWI

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu