Makalelerim

Tanzanya da neler oluyor?

Selim Çürükkaya/ Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu: “9. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın öldürüldüğünü, suikastı tezgahlayan kişinin ise devletin üst düzey yönetiminden biri olduğunu ileri sürdü”.
Bu satırlar geçenlerde Tanzanya Cumhuriyetinin önemli gazetelerinde yayınlandı.

Yayınlandı ama, kimilerine göre Tanzanya’da hukuka bağlı savcı bulunmadığı, kimilerine göre de Tanzanya’da çok geniş demokrasi olduğu için Bülent Orakoğlu adını taşıyan ülkenin bir numaralı eski istihbaratçısı sarf ettiği sözlerinden dolayı soruşturmaya çekilmedi.

Bir muhbir’ in bildirdiğine göre Bülent Orakoğlu’ nun sarf ettiği sözleri dinleyen ve okuyan savcıların, bir zamanların Van savcısının akibetini hatırladıkları, çavuşlar ve ardındakiler hakkında dava açmak isteyen arkadaşlarının işine son verildiğini, kimsenin onu kapıcı olarak dahi çalıştırmadığını bildiklerini bildirdi.

Bülent Orakoğlu Ülkenin Cumhurbaşkanına suikasti düzenleyen devlet yetkilisinin adını telafüz etmekten kaçınmış.

Söyleyemem” demiş
Söyleyemez tabi!
Cumhurbaşkanını öldüren katilin, adını açıklamak, Tanzanya Cumhuriyetinde mümkün değildir
O ülkenin bir zamanlarının istihbarat şefi olsanız dahi!
Ama Orakoğlu katilin adını açıklamasada, ben kim olduğunu biliyorum.
O korkusundan açıklamayacak, ama ben açıklarım!
O ülkenin Cumhurbaşkanına suikast düzenleyen, organize eden kişi “M. Kemal Yamak’ tır.”
Bülent Orakoğlu bu açıklamaları yapmadan çok önceleri,
Sırlar çözülürken” adını taşıyan romanımda bu konuyu çok detaylı olarak yazmıştım.
Dileyen kitabı bulup okur.

M.Kemal Yamak neden Cumhurbaşkanını zehirletsin? Diye soracaksınız, biliyorum!.
Size bir adet kısa masal anlatmak istiyorum:
Bir varmış bir yomuş, çok eski zamanlarda Tanzanya diye bir ülkede,
Başbakan’ dan habersiz gizli bir örgüt kurulmuş, bu korkunç örgütün varlığından kurulduktan 20 yıl sonra başbakanın haberi ancak olmuş.

Para lazım olduğu için, Başbakan bir yere çekilmiş
Ona, Dışişler Bakanına ve Genelkurmay Başkanına birifing verilmiş.
Birifingi veren iki kafadarmış.
Birinin adı Sabri Yirmibeşoğlu, diğerinin adı M. Kemal Yamak’ mış
Brifingden sonra Ülkenin başbakını kendi ülkesinde „Kontrgerilla” diye bir askeri organizasyonun olduğunu nihayet anlamış!

Anlamış ama anlamamış gibi yaşayıp gitmiş
Bir ara bu yapının üzerine gitmeye yeltenmiş
Süikaste uğrayınca susmuş
Aradan yılllar geçmiş, darbeler olmuş
Ama bizim ikili gün geçtikçe güçlenmiş
Kendilerini dinlemeyen herkesi bir biçimde ekarte etmiş
Sıra başbakan Turgut Özal’ a gelmiş
Bu zat kimseyi pek takmak istememiş
Tepesi atan Sabri Yirmibeşoğlu “Kartal Demirağ” adında bir tetikçinin kulağına “Özal’ı öbür dünyaya yolla” diye fısıldamış

Tabancayı polislerin soktuğu salonda, tetikçi, Başbakanı kurşunlamış
Yaralanan Başbakan, kendisini vuranın ardındakileri merak etmiş
Soyismi “Tönük” olan bir savcıyı görevlendirmiş.
Başabakanın emrini alan savcı “Tönük” kolları sıvamış
Kartal Demirağ” ın ardındakileri öğrenince, Milli İstihbarat Teşkilatına ait bir binaya çağrılmış.
Gidince onu iki kişi karşılamış
Bir köşede oturunca, bunlardan biri söze başlamış:
Kartal Demirağla ilgili soruşturmayı şu andan itibaren durduracaksın.
General senin kararını bekliyor,”
demiş.
Savcı General’ in kim olduğunu söyleyince, mitçi ismini telafüz etmiş!.

Görevden çekilen Savcı, direkmen Başbakanın yanında soluğu almış
Kulağına eğilmiş, Başbakan televizyon komandasının düğmesine basarak sesi yükseltmiş
Savcı: “Sabri Yirmibeşoğlu” diye fısıldamış Genaralin adını Başbankanın kulağına.

Başbakan hiç bir şey yapamamış, ancak bir yıl sonra Generali emekliye ayırabilmiş.
Az gitmiş uz gitmiş
Dere tepe düz gitmiş
Tanzanyanın başbakanı Cumhurbaşkanı olmuş
Sabri Yirmibeşoğlu’ nun has arkadaşı, karındaşı, örgütdaşı “M. Kemal Yamak” köşke sokulmuş
Hemde Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri olmuş
Arkadaşının yarıda bıraktığını tamamlamak istiyormuş

Ama işini öylesine mükemel yapmış ki; kimse ondan kuşkulanmamış
Cumhurbaşkanı zehirlenip yere düşünce, aniden heberi olmuş!
Hemen hastahaneye koşmuş
Cumhurbaşkanını o kadar çok seviyormuşki, kimseyi naaaşına yanaştırmıyormuş!
Alınan kanı bile tahlil ettirmiyormuş
Hatta kutsal kanı bir cam tüp içinde hemşirenin elinde görünce, bağırmış ve cam tüp yere düşüp kırılmış!
Böylece büyük bir muhafaza altında Cumhurbaşkanını toprağa gömmüş!
Biliyormusunuz son resmi görevi ne olmuş ?

Öldürülen Cumhurbaşkanı için açılan deftere övgüler yazmış ve istifa etmiş!

Bunca yıl sonra Orakoğlu neden bu lafları sarf etti?
Üstelik bunlarla yetinmedi, şu sözleride söyledi:
Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis ve Turgut Özal’ın PKK derin devlet ilişkisine yer verilen bir dosyayı okuduktan sonra öldürüldüler”.
Tanzanya cumhuriyetinde çuvallar patladı, pislikler orta yere saçıldı, fakat oralardaki bütün burunlar pis kokulara alıştığı için kimse rahatsız bile olmadı.

Tehlikeli olan budur.
FGörüntüleme sayısı: 3870

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu