Röportaj

Kürdistandan Haber Var Said Çiçek

Sait Çiçek, hendekler ve Güney kürdistan daki gelişmeleri Selim Çürükkaya'ya anlattı.

Kürdistandan Haber var. Seid Çiçek aslen İdil Şırnak’ lıdır. Uzun süreden beri KDP Yöneticisidir. 15 Yıldır Almanya da Mülteci olarak yaşıyor. Sık sık Kuzey ve Güney Kurdistan’a, gider, pek çok çevre ile görüşür torba torba haberlerle geri döner. Dün onu bahçeme davet ettim, Kürdistan’da olan bitenleri konuştuk. Ardından Kürdistan Aktuel in değerli okuyucuları için bazı kayıtlar yaptım.

Sizlere sunmak istiyorum:

Selim Çürükkaya: Biz Avrupa’ da yaşayan Kürtler, hendek direnişlerini uzaktan izledik, sen daha yeni Kürdistan dan döndün, halkımız bu direnişler konusunda ne düşünüyor?

Seid Çiçek Önceliklikle halkımızdan „ hendek direnişi“ diye bir kavram duymadım.

Selim Çürükkaya: Nasıl niteliyor halk?

Seid Çiçek: Halkımız hendek ve barikat olayına „malwerani“ diyor.

Selim Çürükkaya: Bu ne demektir.?

Sait Çiçek: Biliyorsunuz “mal” ev demektir,” viran” ise harabe veya yıkılmış ev demek, yani kendi evini kendieliyle yıkmak anlamına gelir.

Selim Çürükkaya: Yani devlet yıkmamış, kendileri kendi evlerini mi yıkmışlar?

Seid Çiçek: Ben daha önceden Sur içi, Nusaybin ve Cizre’ye gitmiş, burada kazılan hendek ve barikatları, orada silahla nöbet tutanları gözlerimle görmüştüm. Bu son gidişimde halkın bir kısmı diyorki; devlet bunların hendek kazmalarına, barikat kurmalarına göz yumdu, bir nevi yönlendirdi. Düşünebiliyor musun? Gündüzün ortasında belediyelerin iş makinalarıyla hendekler kazılıyor, kamyonlar kum ve taş çekiyordu. Herkesin gözü önünde gençler askeri yığınak yapıyordu. Devletin hiç bir kurumu buna müdahale etmiyordu. Siz halkın yerinde olsaydınız ne düşünürdünüz?

Selim Çürükkaya: Hendek ve Barikatlar belediyelerin araç yardımı ve devletin göz yumması sonucu mu oluştu?

Seid Çiçek: Halkın bir kısmi böyle düşünüyor. Daha siyasi olanlar, özellikle HDP ve PKK ya daha çok yakın olanlar ise; PKK nin burada bir taktik hata yaptığını düşünüyorlar?

Selim Çürükkaya: Nasıl bir hata?

Seid Çiçek: Bunlara göre hendek kazılan, barikat kurulan bölgelerin yerel yönetimi zaten PKK ve HDP’nin kontrolünde iken; kalkıp öz yönetim ilan ettiler, devletin bu alanlara saldırmasına zemin hazırladılar ve halkıda uzun süreli koruyamayacaklarını bildikleri halde bu hataya düştüler. Gelinen noktada binlerce gencimiz kurban edildi. Onbinlerce ev viran oldu. Yüzbinlerce insan göç etti. Ve buralar bizim iken şimdi kamulaştırılarak , devletin oldu.

Selim Çürükkaya: Bu gün itibarıyla Nusaybin ve Şırnak da düştü, PKK yetkililerinden de hendek ve barikatla bir yere varamayacakları açıklamaları geldi. Bundan sonra ne olacak?

Seid Çiçek: Nusaybinliler ve Şırnaklılardan edindiğim bilgilere göre bu gün yarın bu iki kentte de operasyonlar sona erecek. Biliyorsun geçen günlerde güney Kurdistan da idim. PKK ye yakın kaynaklarla diyaloğum oldu. Bunların anlatımına göre, PKK nin yeni savaş stratejisi, iki esas üzerinde yürütülecek. Birincisi,Uludere, Beytulşebab, Şemdinli ve Yüksekova alanlarında kurtarılmış bölgeler ilan etmek ve mümkün mertebe bu kurtarılmış bölgeleri içe doğru yaymak. İkinci esas Kuzey Kürdistan’ın diğer bölgeleri ile Türkiye’nin tüm illerinde, (yapabildikleri yerlerde) intihar eylemleri, bomba yüklü araçlarla askeri üstlere saldırılar düzenlemek, yol kesmek, gibi sabotaj eylemleri yapmaktır. Buna ek olarak, birde işin „siyasi“ yönü var.

Selim Çürükkaya: nedir bu siyasi yönü?

Seid Çiçek: Türkiye sol güçlerle, hatta AKP dışındaki tüm güçlerler gezi Parkı tipi eylemlerle saray ve Akp iktidarına son vermek.

Selim Çürükkaya: Peki halkımız ne diyor bunlara?

Seid Çiçek: Wallahi halımızın bunlardan daha haberi yok. Gözlerile gördüm, bu sıcakta, halkımız çadırlarda yaşıyor, çocuklarının cenazelerini arıyorlar, halkın gündemi başka.

Selim Çürükkaya: PKK dışındaki güneyli çevrelerden bu konularla ilgili bir duyumun oldu mu?

Seid Çiçek: Evet oldu. PKK dışındaki siyasi çevrelerin bu konudaki söylemleri, anlatılanları doğrular biçimdedir. Bu çevrelere göre gerillanın elinde gelişmiş teknolojik silahlar mevcuttur. Ancak, bu mevcut silahlarla, kurtarılmış bölgeleri yaratıp himaye etmek mümkün görünmüyor.

Selim Çürükkaya: Kurtarılmış bölge teorisi ile, kalan gerillaları da orada imha mı etmek istiyorlar?

Seid Çiçek: Biliyorsunuz ben o bölgeleri iyi tanırım. Gerillanın alana inmesi o kadar zor görünmüyor. Fakat bölgeyi uzun süre elde tutmak da mümkün görünmüyor. Buda yüksek sayıda hem gerillanın hemde halkın zaiyatına mal olur.

Selim Çürükkaya: Sonu hendek ve barikat gibi mi olacak?

Seid Çiçek: Dahada korkunç olur!

Selim Çürükkaya: Ders alma diye bir şey yok mu, bunlarda?

Seid Çiçek: Biliyorsunuz bir plan proje varsa, oradan ders alınıp alınmaması söz konusu değil. Önemli olan projenin yürürlüğe sokulmasıdır.

Selim Çürükkaya: Ne projesi?

Seid Çiçek. Artık çok bloklu bir dünyada yaşıyoruz. Her blokun bölgemizle ilgili projeleri vardır. Projesi olmayanlar başkalarının projelerinin uygulayıcısı olurlar.

Selim Çürükkaya: Çok diplomatik oldu, biraz daha benim anlayacağım tarzda anlatır mısın?

Seid Çiçek: Kürtlerin en büyük sorunu, ulusal düzeyde örgütleme sorunudur. Buda devlete tekabül eder. Buna Kürt projeside diyebiliriz. Bu projeye karşı çıkanlar, „ulus devlet dönemi sona ermiştir“ ve „anti kapitalist modernite“ gibi teorik saptamalarla Kürtlerin devlet olma fikrine karşı çıkanlar, bölge devletlerinin projelerinin uygulayıcıları olurlar.

Selim Çürükkaya: KDP nin veya Serok Barzani’ nin bir projesi var mı?

Seid Çiçek: Tabiiki vardır. Her ne pahasına olursa olsun bağımsız kurdistan iddialini gerçekleştirme projesidir.

Selim Çürükkaya: Bu konuda atılan adımlar var mı?

Seid Çiçek: Mayıs ayının ortasında Serok Barzani başkanlığında toplanan PDK parti meclisinin, tüm üyelerinin katılımıyla bağımsızlık konusu etraflıca tartışılıp karara bağlandı. Alınan bir dizi kararlarla bağımsızlığa giden yolun önündeki tüm handikaplar dikkate alınarak üç alternatifli bağımsızlık ilanı oy birliği ile kabul edildi. Buna göre 1. önce referandum sonra bağımsızlık ilanı, 2. önce bağımsızlık ilanı sonra referandum, 3 Referandumsuz bağımsızlı ilanı.

Selim Çürükkaya: Anlatımlarınızdan PDK nin ve Serok Barzani nin bağımsızlık istediğini anlıyoruz, bağımsızlık ilan edilmeden yapılması gerekenler var, diğer Kürt partileri ile bu konuda yakınlaşmak, tek ordu kurmak, tek istihbarat teşkilatına sahip olmak, diğer ulusal kurumları yaratmak konusunda bir çaba var mı?

Seid Çiçek: Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bağımsızlık fikrine açıkça karşı çıkan Güneyli bir parti yoktur.

Selim Çürükkaya: PKK açık karşı çıkıyor ya!

Seid Çiçek: Ben güneyli siyasal güçleri kast ettim.

Selim Çürükkaya: Güneydekiler karşı çıkmıyorlar ya, ne yapıyorlar?

Seid Çiçek: Bağımsızlığın şartları olgunlaşmamıştır, zamanı değildir, sınır kapıları yüzümüze kapanırsa felaket olur gibi gerekçelerle karşı çıkıyorlar.

Selim Çürükkaya: Peki PDK ulusal kurumları oluşturma, örneğin ordu, istihbarat, bürokrasi konusunda elinden geleni yapıyor mu?

Seid Çiçek: söylemde bunu açıkça söylüyor.

Selim Çürükkaya: Ya eylemde?

Seid Çiçek: Hatırlarsınız, sizin de protokolde katıldığınız çok önemli bir askeri etkinlikte başkan Barzani, hepmizin gözlerine bakarak basın önünde „bundan böyle KDP ordusu, başka partilerin ordusu yoktur, Kürdistan ordusu vardır“ dedi. Bunu açıkça dillendiren Barzani’nin partisi PDK nin bizden de gizli bir ajandası varsa bilmiyorum.

Selim Çürükkaya: Biz o konuşmayı 2013 yılında dinlemiştik, şimdi 2016 dayız, aradan üç yıl geçti, şu anda PDK’ nin ve YNK’nin orduları var mı, yok mu?

Seid Çiçek: Bana göre yoktur: Kürdistan silahlı güçlerinin tümü Peşmege bakanlığına bağlıdır. Allah göstermesin yarın bir iç savaş çıkarsa PDK’li Peşmergeleri PDK gibi, YNK’ li Peşmergeler YNK gibi davranır. Yani anlayacağınız modern dünyanın standartlarına uygun sistemli ortak bir ordu henüz oluşmamıştır.

Selim Çürükkaya: Neden oluşmamıştır?

Seid Çiçek: Çok güzel bir soru. Bence asıl neden devletleşemememizdendir. Bağımsız bir devletimiz olmadığından Kürt siyasi partileri devlet rolünü oynuyorlar. Veya oynamak zorunda hissediyorlar. Hatta şengal gibi yörelerde bazı cemaatler ve dini topluluklar, kendi başlarına Irak merkezi Hükümetimden aldıkları maaşlarla askeri birimcikler oluşturdular.

Selim Çürükkaya: Kimler bunlar?

Seid Çiçek: Bazı ezidi grupları!

Selim Çürükkaya: Yalınız ezidiler mi?

Seid Çiçek: PKK ve İrak merkezi hükümetinin bir araya getirdiği Şii gruplar da var. (Kerkük, Celewle ve Duzxurmato civarında)

Selim Çürükkaya: PKK adına bunlarla çalışanlarda merkezi Irak hükümetinden maaş mı alıyorlar?

Seid Çiçek: Hayır PKK maaş almıyor. Fakat PKK nin oluşturduğu YPŞ (Şengal savunma birlikleri) Irak merkezi hükümetinden aylık aldıklarını kendileri söylüyor.

Selim Çürükkaya: Nerde söylediler?

Seid Çiçek: Maaşı veren ve maaşı alanlar bunu itiraf etti. İrak Başbakanı Abadi, basın açıklamasında YPŞ lilerin maaşlarını Irak merkezi hükümeti Heşd El şebi ( Irak merkezi hükümetine bağlı şii milis güçleri) üzeri veriyor, dedi. Maaşı alan HPŞ komutanı Haydar Şeşo, PKK nin günlük gazetesi Özgür Gündem 16 Nisan 2015 tarihli nüshasında „ Biz binlerce peşmergenin maaşını, Heşd El Şabi den aldık“ dedi.

Devamı: KDP nin iç sorunları, bir araya gelen / gelemeyen KDP ler, yerinde saymaya devam mı, yeni bir açılım ve politika mı? .

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu