Makalelerim

PKK Hükümet ve Savaş

Selim Çürükkaya / 2004 yılının Haziran ayından bu yana Kuzey Kürdistan’da Türk Ordusu ile Gerilla Güçleri arasındaki çatışmalar tekrar başladı. Çatışmaların başladığı tarihten bu güne kadar çok sayıda gerilla, halktan sivil insan ve asker öldü……..

Türk devleti Kuzey Kürdistan’a büyük ordu birlikleri sevk etmeye, geniş çaplı operasyonlar yapmaya başladı.

„Faili meçhul” cinayetler devri yeniden açıldı. Türk Genel Kurmay yetkilileri, siyasileri bir tarafa iterek açık siyasi demeçler vermeye, Kürt halkını tehdit etmeye, Güney Kürdistanı işgal edeceklerini söylemeye yeltendi. Kuzey Kürdistan´da ve Türkiye´de ne oluyor?  Yeniden savaşa kimler, neden karar verdi?

Bu savaş nasıl duracak? Bu sorular bir müddet önce Türkiye kamuoyunun bir nolu soruları haline geldi. Bir grup Türk aydını, bundan bir müddet önce ortak imzalı bir çağrı yaparak PKK’den silahları bırakmasını, hükümetten de af çıkarmasını istedi.

 

Kısa bir süre sonra Kürt politikacı ve aydınlarının bir bölümü de bu aydınlara destek verdi. Bana göre PKK ve  Hükümete çağrıda bulunan aydın ve politikacıların seçtiği adres doğru değildir. İmzacılar gerçeği dile getirmekten çekindikleri için „Savaşı durdurun” çağrısını esas muhataplarına değil savaşın başlatılmasında, sürdürülmesinde ve son bulmasında en ufak bir etkisi / yetkisi ve insiyatifi olmayan / olmayacak olan Hükümete ve PKK’ye yapmışlardır.

Bu yanlıştır!

Eğer gerçekten bu savaşı durdurmak istiyorlarsa, önce bu savaşın nedenlerini ve kimler tarafından başlatıldığını bilmeleri, bunu kamuoyuna açıklamaları ve bu kirli savaşı başlatanları muhatap almaları gerekiyor! Bu çatışmaları başlatan Karargah İmralı’dır. Ve İmralı Türk Genel Kurmayının özel savaş karargâhıdır. Abdullah Öcalan burada mukimdir.  Devlet’e hizmet aşkıyla çalışıyordur.

Bu arada da Türkiye Cumhuriyet’i hükümetinin hiç bir etki ve yetkisi yoktur.  Türk ordusu burada egemendir. Öcalan’ı ordu yönlendiriyor.  Biz onlarca kez yazdık, sesimizi kimselere duyuramadık. Bir AK Parti Milletvekilinin bu konudaki görüşlerini aşağıya aktararak belgelere bir tanesini daha eklemek istiyorum:

Eski Mazlum-Der başkanlarından, odası Ak Parti Genel Merkezinde Tayyip Erdoğan’ın bitişiğinde bulunan Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan Vatan gazetesinde yayınlanan röportajında şöyle diyor:

“İhsan Arslan’ın fikrini söyleyebilirim: İmralı’nın muhafızları bizim partinin görevlileri değil, başında onlar durmuyor. Orada kim duruyorsa, Öcalan’ın talimatlarının gönderilmesinden de en onlar sorumludur.” (Kaynak:     www.habertürk.com Cengiz Çandar’ın makalesi)

Bilindiği gibi Abdullah Öcalan tutuklandıktan sonra „Türkiye Devletine hizmet etmeye hazırım” demesinin ardından, onun talimatıyla gerilla güçleri „Türkiye sınırlarını” terk etti. Ama Türk Ordusu, korucusuyla, askeriyle aralıksız operasyonlarını sürdürdü. Türk genel kurmayı 2004 haziranında pek çok nedenden dolayı çatışmaların çift taraflı olması gerektiği sonucuna vardı. Ve devletin hizmetine amade olan Abdullah Öcalan‘a talimatı verdiler. Genel kurmayın bu talimatı, Öcalan’la avukatlarının görüşmesinde: Genel kurmayın dinlediği görüşmede Öcalan’ın ağzından avukatlara iletildi:

 

„Arkadaşlara söyleyin siz karar verin. Savaşabiliyorsanız savaşın!” (2004.04.07 Tarihli Görüşme notu www.welatparez.com)

Yüzlerce insanın ölümüne neden olacak olan bu savaş kararı, barolar birliğine kayıtlı olarak çalışan „Avukatlar!” aracılığıyla Qendil dağına ulaştırıldı. Burada savaş kararının görüşüldüğü Kongra Gel‘in 2. kongresinde onaylatıldı. Bu olayın tanıkları konumunda olan PKK´nin eski yöneticileri Osman Öcalan ve Kani Yılmaz’dır.

Bu kişiler daha sonra kendi ağızlarından kamuoyuna şu açıklamaları yapmışlardır. Kani Yılmaz (Faysal Dunlayıcı):
“Kongra Gel, 2.Kongresinde, Haziran’da savaş kararı tartışılırken de, bizim savaş kararına karşı çıkışımız üzerine, bunlardan biri kameraları kapatarak kürsüye çıkmış ‘bu kongreden savaş kararı çıkmalıdır’ demiş ve karar çıkmıştı.” diyor. Bunlardan birinin kim olduğunu da açıklıyor:

“Peki genel kurmaydan hiçbir rahatsızlık uyarısı almayan Avukat, Haziran’dan bu yana şehit düşen onlarca gencin sorumluluğunu nasıl taşıyacaksın?” diye soruyor!..
(http://www.pwdnerin.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=72)

Osman Öcalan:

„Ben bu savaşı şaibeli görüyorum.”

Arif Zêrevan:

„Şaibe var” demekle neyi kastediyorsunuz?

Osman Öcalan: „Diyebilirim ki, Abdullah Öcalan’ la Türk ordusu arasında zimnî bir anlaşma vardır. PKK lideri, ordunun savaş istediğini düşünüyor ve o da orduya göre hareket ediyor: (http://www.kerkuk-kurdistan.com/default.asp?ser=3)

 

Bu belgeler, açık, net ve tartışmasız olarak Kuzey Kürdistan’da savaşı yeniden başlatanın Türk Genel Kurmay Başkanlığı olduğu, Öcalan’ı da bu işte kulandığı anlaşılmaktadır. Bu kirli savaşın son bulması için bu oyunun bozulması gerekiyor. Oyunun bozulması ise, bu karanlık sanaryonun deşifre edilmesinden geçiyor!

 

12.08.2005
 

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu