Makalelerim

Pwd ve Fidan cinayeti

Selim Çürükkaya / 17 gün önce bir karar verdim.
Bilgisayarımı, telefonlarımı kapattım.
Bulutların üzerine çıktım, denizlerin derinliğine daldım.
Gazete okumadım, radyo dinlemedim, televizyon  seyretmedim. Bulutların üzerinde, denizlerin derinliğindeki dünyalara daldım. Bugün eve gelip bilgisayarımın başına geçtim.
Haberlere göz attım:
„El Kaide Londrayı bombalamış”
„Hapis arkadaşım Hikmet Fidan Diyarbekir’de vurulmuş.”
Karşımda duran fotoğrafına bakınca, haber ve yorumları okumaya başladım. Onunla ilgili haber ve yorumları aktaracak değilim. Ama kendi bildiklerimi yazacağım. Önce bu PWD denilen olayla konuya giriş yapmak istiyorum. PWD‘yi oluşturan kişilerin KONGRE GEL‘den ayrıldıklarını kamuoyuna ilk duyuran kişi benim.
Ama bu güne kadar bunlarla ilgili olumlu veya olumsuz yazılı tek bir yorum yapmadım. Yalnız Peyama Kurd gazetesinde zazaki bir fıkra yazdım Onu Türkçe aktarmak istiyorum:
„ÜVEYŞİN ÇOCUKLARI NE İSTİYOR?”
Biliyorsunuz biri İmralı’da, diğeri  Süleymaniyede; biri ‘Anam Türk’ tür‘ diğeri: ‘Kürt’ tür´ diyor.
İmralı’daki ‘Ben Türk bayrağını ve Mustafa Kemal‘i seviyorum.‘ Süleymaniyedeki: ‘Ben Kürt bayrağını ve Mustafa Berzani‘yi seviyorum‘ diyor.
Birisi Türk genel kurmayını ve Türk askerini seviyor, diğeri Mesud Berzani, Celal Talabani ve peşmergeleri.
Büyüğü Demokratik Cumhuriyet’ ten
Küçüğü Demokratik Kürdistan’dan bahsediyor.
Biz de şaşırdık, ortalıkta kaldık!
Bilmiyoruz ki hangisinin peşine gidelim! Ama benim fikrimi soracak olursanız
Ben derim ki;
Abdullah ile Osman’ın yerini değiştirirsek her şey anlaşılmış olacak.
Süleymaniye‘ ye varan Abdullah‘ın ilk sözü:
Mustafa Berzani’den daha büyük bir lider yer yüzüne gelmedi‘
İmralı’ya varan Osman‘ın ilk sözü:
‘Mustafa Kemal‘in ayaklarının altındaki toprağa kurban olayım‘ olacak.
Anlayana sivri sinek saz
Anlamak istemeyene ben ne yapayım?
Osman Öcalan dışında PWD’yi oluşturan kişiler, daha nefes almadan jakoben usulü örgüt kurdular! Ve bizleri kurtarmak için talimatlar yağdırmaya başladılar. Ama yaşanan ihaneti bu topluma açıklamaya yanaşmadılar.
Toplumu koyunlaştırmışlardı ya!
Hemen gütmeye soyundular.
Aydınlatmayı tehlikeli buldular.
Nitekim bu güne kadar toplumun bilmediği hiç bir şey açıklamadılar.
Bununla kalitelerini ortaya koydular! Bu Grupta yer alan herkesin kötü niyetli olduğunu söylemiyorum.
Çoğunu yakından tanıyorum.
Bazılarının bazıları tarafından dizginlendiğini de biliyorum
Kemal‘e Sor öldürüldüğü zaman Akif Hasan‘la bir telefon sohbetimizde. „Akif bu katliamlar nasıl durur biliyor musun?” demiştim.
Akif „nasıl?” deyince PWD bir açıklama yapsın, desin ki;  Bundan sonra bizden tek kişi vurulursa, biz de Kani Yılmaz ve Osman Öcalan‘ı vururuz.
Bu açıklamadan sonra tek bir PWD li vurulmayacaktır dedim. Tabi ki söylediklerime bir anlam veremeyen Akif gülmüştü.
Öcalan Türkiye’ye dönünce Kürtlerin bütün ulusal taleplerini inkâr edince Türk Genel Kurmayının emir komutasına girince Kürt toplumu içinde ulusal talepler etrafında potansiyel bir muhalefet oluşmaya başladı.
Türk genel kurmayı bunu sezdi.
Muhalefeti de kontrol edeceklerdi. Osman bazılarıyla birlikte güneye gönderilecekti. Muhalefetin söylediği bazı sözleri bunlar da sarf edecekti. Ve muhalefeti bunlar eliyle kontrol edeceklerdi. Abdulllah Öcalan‘ın kontrol edemediği Kürtleri Osman ve diğerleri aracılığıyla kontrol altına alacaklardı. Ve gerekirse Abdullah taraftarları ile Osman taraftarlarını birbirlerine vurdurtacaklardı.
Rojhilat Kod isimli İran Kürdistan’ın da etkili olan genç ile Kemal‘e Sor’un Osman Öcalan‘ın içten verdiği bilgi sonucu ödürülmediğini kim yalanlayabilir? Hikmet Fidan‘ın öldürülmesinde Osman Öcalan‘ın parmağı yoktur denebilir mi? PWD’nin bir açıklaması, Osman‘ın Hikmet Fidan‘ı telefonla tehdit ettiğini teyid ediyor. Hikmet Fidan‘ı eskiden beri tanırım. Onunla Diyarbakır zindanında kalmıştım PKK ‘nin Mardin bölgesinin ilk kadrolarından biridir. 30 yıllık mücadelesinde ortayı tutturan bir insandı. Yani uçlarda kavgadan yana değildi. Kitlelerle birlikte olmayı yeğlerdi. Son onbeş yıldır legal alanda mücadele verdi. HADEP İstanbu il başkanlığı, İzmir DEHAP milletvekili adayı oldu.
Sonra bu partilerden birinin genel başkan yardımcılığını yaptı. Ve Hikmet Diyarbakır’da vuruldu. HADEP, HEP, DEP kendi genel başkan yardımcısının cenazesine sahip çıkmadı! Çatışmalarda şehit düşen gerillaların cenazesine ambulans yollamaya cesaret eden D.Bakır belediyesi, Hikmet Fidan‘ın cenazesi için ambulans vermedi. DEHAP, HADEP, isimleri her neyse, hiç biri genel başkan yardımcılarının cenazesine katılmadı. ROJ TV olayı kınamadı. Özgür politika olayı geçiştirdi. Sakharov ödüllü Leyla Zana
Bizim bu olayla bir ilişkimiz yok”; diye açıklama yapmakla yetindi. Eski genel  başkan yardımcısının cenaze törenine katılmadı. Olayla ilişkisi olduğu iddia edilen Öcalan’ın avutatı Olay anında başka bir yerde olduğunu ispatlayan ifadesini hazırladı. Ve “Öcalan’ın avukatı olmaktan gurur duyuyorum”; dedi.
Diyarbakır’da yurtseverlere karşı JİTEM‘in yaptığı katliamlar bilinir. Bu da onlardan biridir. Farkları şunlardır; Jitem yurtseverleri vurduğunda HADEP ve Diyarbakır belediyesi halkı sokağa dökerdi. Şimdi suskunlar
Jitem yurtseverleri vurduğunda Med veya Roj TV Özgür ve köle politika kampanyalar açardı. Şimdi suskunlar! Devlet eskiden Jitemcileri tutuklamazdı. Şimdi de Hikmet Fidan‘ı öldürenleri bulmaz. Çünkü o hem JİTEM‘in, hem de Hikmet Fidan‘ı vurdurtanın sahibidir.
10.07.2005

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu