Belgeler

Suç ortaklığı

Orhan Miroğlu Ayten Öztük ün öldürülmesi ile ilgili bir makale kaleme aldı.

Ayten Öztürk yazısına değerli okurlar büyük bir ilgi gösterdi. Kendisi de doktor olan ve Almanya’da yaşayan bir okur, yazıdan sonra raporda imzası olan Dr. Zülfü Kılıç’ı aramış ve konuşmuş. Dr. Kılıç, bunun bir otopsi raporu olmadığını, “harici ölüm tesbit raporu” olduğunu söylemiş.
Bu neyi değiştirir? Dr. Kılıç ve Dr. Akpolat öyle güçlü bir “tesbit” yapmışlar ki, kendi ifadeleriyle klasik otopsiye gerek bile görmemişler!
Ayten’in vücudundaki tahribatı, organlarının kesilmesini, gözlerinin çıkarılmasını “arazi eğimiyle” açıklamışlar, fabrikada çalıştığı günleri, toprağın altında geçmiş günler olarak kabul etmişler!

İşkenceyle öldürülmüş bir kadının, gözleri, dudakları, kulakları bir hafta- on gün içinde tamamen nasıl çürür?

Dr. Zülfü Kılıç, Selim Çürükkaya’nın sorularına cevap verirken, “o günün koşullarında böyle oldu” anlamına gelen sözler sarf etmiş..
Raporu okuyun lütfen ve işkencecilerin “o günün koşullarında” doktorları, hukukçuları suça nasıl ortak ettiklerini görün:
“ÖLÜM VE OTOPSİ……. (okunmadı)
….. Adliyeye gelen evraklar için adliyeye gidildi. Çalışmalar sırasında karşı yaka mahallesi ilerisinde bir cesedin arazide gömülü olduğunun tespit edildiği haberi üzerine C. Savcısı Mehmet Ali Gürbüz, Katip Nurettin öner, Bilirkişi doktorlar, Zülfü Kılıç ve Nusret Ak polat olduğu halde, şoför Kaya Susmaz yönetimindeki adliye minübüsü ile olay yerine gidildi.
Hadise yerine gidildiğinde güneşin battığı, karanlığın çökmüş olduğu …. Önceden emniyet görevlilerince hadise mahallinin fotoğrafı çekildi.
Cesedin gömülü olduğu yerden Sağ elin bilekten 5-6 C m. dışarıda toprak üstünde olduğu toprak dışında 15 cm. Dışarı taştığı
Hadise mahallinde biri yeşil desenli bayan mendili, biri beyaz kenarlı.. mavi ve çizgili erkek mendili bu mendilin lekeli olduğu, muhtemelen kan lekesi olabileceği, kazma ve kürek getirilerek mezarın üstü ve civarı açıldı. civardan bir çarşaf ve naylon torbalar getirildi. Ceset çarşaf üzerine yatırıldı. Ambulansın sedyesine konuldu. Ve Elazığ devlet hastanesi morguna getirildi.
Hadise mahallinin karşıyaka mahallesi kartaltepe mevkiinde olduğu, köy hizmetlerine ait etrafı tel örgü ile çevrili hadise mahallinde tel örgülerin ve demirlerinin yıkılıp yere düşmüş olduğu arazinin teraslı olduğu, seyrek olarak badem ağaçlarının bulunduğu . iki badem arasının teraslı düz kısmına mezar kazılarak gömüldüğü.
Mezarın fazla derin olmadığı, Sırta yakın yerde hafif kan lekeli toprak olduğu, ayakların geldiği yerde mezardaki toprak ve çakıl üzerinde sabunlaşma belirtileri görüldü. Mezarın tel örgüye en asgari 15 metre .. saklıkta olduğu görüldü. Hadise mahallinin ıssız denilecek etrafta mesken olmayan bir yer olduğu..
Yine etrafta toprak üzerinde saçlarının bir kısmının dökülmüş olduğu görüldü.
Cesedin üstündeki giyecekler üstünde yer yer bol miktarda toprak yapışmış olduğu görüldü.
DEVLET HASTAHANESİ MORGUNDA Ceset üzerindeki giyecekler çıkarıldı. Üstte sütyen, beyaz renkli, onun üstünde yeşil iç çamaşır, onun üzerinde omuzlarından tafta bulunan yeşil renkli siyah ve kahve renge varan pijama deseni gibi bir gömlek, altta kahve rengiye yakın diz kapak altına varan bir etek.
Önde düğmelerin açık olduğu.
Üstte kırmızı noktalı beyaz bir kilot, veya küçük puanlı kilotların altında kırmızı renkli kilot ve cinsi organların üzerinde adet için kullanıldığı anlaşılan katlanmış ve oturtulmuş durumda bez görüldü.
Baş incelendiğinde, saçların yer yer döküldüğü, Derinin gözüktüğü, yer yer saçların başta bulunduğu, saç dökülmelerinin de kazarken kürek ve kazmanın saçlara teması neticesinde kopma olabileceği,
Kulaklarında, yani her iki kulakta birer küpe kulaklar tamamen çürümüş, ince altın ve uçlarda küçük mavi taş olduğu.
Gözler çürümüş, burun çürümüş, dudaklar çürümüş dişler açıkta, dilin dışarıya doğru çıktığı dişler arasında sıkışmış olduğu
Ceset fiskiyeli hortumla yıkandı, ağız yanlarından yıkanmadan önce ağız yanlarından kan izlerinin sırta doğru indiği
Zaten sırt hizasına doğru olan bölgede kanlı toprak parçası görüldü alındı.
…… (okunmadı)
Bez boynundan çıkarıldı. 95 cm boyunda olduğu görüldü.
Çene altından boyun arkasına kadar bağın oturduğu telin izini bütün boyun çevresinde meydana geldiği ancak çene altında daha derin ve kesit bir şekilde müşahede edildi. Cesette yer yer sabunlaşma derilerin kalkmış olduğu, karın ve göğüs nahiyesinde gaz şişkinliği olduğu görüldü.
Belirgin olarak boyun altında göğüs nahiyesinden omuzlara doğru boyun altında şişkinlik ve ekimoz, omuzlara doğru ekimoz, daha doğrusu kan toplanması hamatanın belirgin vaziyette ortaya çıkması hamaten izi olması muhtemel varluk.
Kollarda çürüme, parmak uçlarında deri kalkması, ve çürüme, kollarda özelliklede sağ kolda böceklerin yuva yaptıkları dışarı çıktığı görüldü. …….. (okunmadı)
Bacaklarda sabunlama deri kalkması ve yer yer çürüme görüldü. Ayak ve el tırnaklarının ojeli olduğu el tırnaklarının uzun olduğu, ayak tırnaklarının normal olduğu görüldü.
Ateşli silah yarası ve veya kesi yarası veya delici alet yarası sert cisim yarasına rastlanmadı. Vücutta herhangi bir darp veya cebir izinin bulunmadığı görüldü…..
….8 Okunmadı ) Ölüm sebebinin tayin ve tespiti için ceset bilirkişi doktorlarına tevdi edildi.
BİLİRKİŞİ DOKTORLAR: ZÜLFÜ KILIÇ, Fathi oğlu 1965 D.lu Abdullah Paşa sağlık ocağı tabibi.
BİLİRKİŞİ DOKTOR NUSRET AKPOLAT, Abuzer oğlu 1966 d.lu Abdullah paşa sağlık ocağı tabibi olduğunu söylemekle engel halleri yok, usulen yeminleri yaptırıldı soruldu:
Daha önce tespit edilen harici bulguları aynen tekrar ederiz. Boyunda Hiyoyit kemiğinin kırık olduğu kesin ölüm sebebi boyuna dolanan cismin meydana getirdiği, beyin anoksisi artı asfiksidir. Klasik otopsiye gerek yoktur. Bariz olarak ölüm sebebi bellidir.
Muhtemelen arazinin yüksek ve meyilli olduğu toprağın az oluşu, rüzgarın orada daha yoğun olması gibi şartlar göz önüne alındığında da cesedin 1,5 – 2 ay önce gömülmüş olması kuvvetle muhtemel olduğunu belirtiriz dediler.
Kesin ölüm sebebi belli olduğundan bilirkişi doktorların klasik otopsi yönünden yapılmasının gerekli olmadığı belirtildiğinden klasik otopsiden vazgeçilerek iş bu zabıt birlikte imza altına alındı.
8.8.1992
C.Savcısı M.Ali Gürbüz Katip Nurettin Öner Bilirkişi Dr. Zülfü Kılıç Bilirkişi Dr.Nusret Akpolat ….. (okunmadı) Yrd. Mahmu Taş. Şoför Kaya Sumaz.”
05 Ocak 12, Taraf

 

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu