Makalelerim

Ne olacağını söyleyeyim!

Sivasta yoktu, Malatyada oy alamadı, Maraş’ta görülmedi, Antep’te kazanamadı. Elazığ da ki oylar MHP yi mi gitti, yakıldı mı bilinmedi!

Selim Çürükkaya / Seçim oldu, seçilenler seçildi. Kaybedenler bir köşeye çekildi.
AKP yine birinci parti oldu. Siyam ikizi CHP ile MHP birkaç Ergenekoncuyu meclise taşıdı.
Bu partilerde eski tas eski hamam, yeni bir durum yok.

BDP Ancak dördüncü parti olabildi. Kürdistan’ın yarısında birinci parti olmayı becerdi.
Diğer yarısında ise esamesi bile okunmadı.

Sivasta yoktu, Malatyada oy alamadı, Maraş’ta görülmedi, Antep’te kazanamadı.
Elazığ da ki oylar MHP yi mi gitti, yakıldı mı bilinmedi!

Dersimde ayağı kaydı. Erzincan, Erzurum, Kars ve ağrıda çok cılızdı.
Oysa buralar Kürdistan kentleriydi ve bu kentler BDP ye oy vermedi.
Türkiyede yaşayan milyonlarca Kürt anacak bir kaç milletvekili çıkardı.

Diyarbakır’ dan Hakkari’ ye kadarki Kürdistan 30 yıldır savaş bölgesiydi.
Bu mıntıkada Türk devleti Kürtlere korkunç zulüm yaptı.
Köyleri yerlerinden yurtlarından etti.
Toplum alt üst oldu.

Küçücük şehirler, aldıkları göçlerle kocaman şehirler oldu.
Aşiretler dağıldı, yoksulluk arttı.
İnsanlar ha bire tutuklandı, polis ve jandarma halkın ensesinden dipçiği eksik etmedi.
Bütün bunlar, bölgede safları keskinleştirdi.

O mıntıkada neredeyse insanlar iki tarafa ayrıldı.
Zulüm görenler tarafı ve zulüm yapanlar tarafı.
Burada CHP ve MHP, Diğer Türk partileri eridi bitti.

AKP Yalınız kaldı, bu politika böyle devam ederse oda eriyecek.
Başka Kürt partileri de örgütlenme ortamı bulamadıklarından, bölge de Baas rejimlerinin kopyası bir yapının egemenliğine hızla girmeye başladı.

Yeni Seçilen milletvekillerimizi kutluyorum
Onların başarılı olmalarını diliyorum.

Halkımız kendilerine oylarını verdi: “Gidin beni temsil edin “dedi.
Gerçekten çok önemli görevlerle karşı karşıyadırlar.

Belli ki önümüzdeki dönemde Türk parlamentosu yeni bir anayasa hazırlayacaktır.
Bu anayasada Kürt halkının varlığı kabul edilmeyeceği gibi, Kürtlerin kolektif hakları verilmeyecektir.
Lozan antlaşması gibi Kürdistan’ ın inkarı üzerinde oluşacak olan anayasaya, seçtiğimiz vekillerin oy verilmesi istenecektir.

Bilmeyenler için Lozan antlaşması ile ilgili birkaç satır yazmak zorundayım. İsviçre’nin Lozan kentindeki bir otelde Müttefik güçlerden İngiliz ve Fransız yetkilileri ile Türk heyeti bir araya gelir. Müttefik güçlerin temsilcileri Kürdistan sorununu masaya yetirir. Ama İsmet İnünü karşı çıkar. Kürtler ile Türkler arasında herhangi bir ayırım yoktur ben her iki kesimin temsilcisiyim. Kürtler Türklerden ayrı haklar istemezler, der. Görüşmelere ara verilir. Mustafa Kemal’e haber iletilir. Mustafa Kemal’ in meclise seçtirdiği “Kürt temsilciler, İnünü’ nün istediği doğrultuda imzalı mektuplar yazarak, Lozan’ a gönderir ve bu mektuplarla, Lazandaki görüşmelerde Kürdistan dosyası kapatılır.

Kürtlerin trajedisi bu tarihten sonra başlar.
Türk ordusu Kürdistan’ ı yeniden işgal eder.
Taş üzerinde taş, bazı bölgelerde gövde üzerinde baş bırakmaz.

Bizzat Lozandaki İsmet İnünü’ye mektup yazan bazı milletvekillerinde daha sonra asıldığını biliyoruz.
Adadaki uzun süreden beri “Gelin Lozan’ı güncelleştirelim” diye çağrılar yapıyordu.
Bu seçimlerden sonra Lozan’ın nasıl güncelleştirileceği en azından netleşti.

Türk Meclisi içinde Kürt ve Kürdistan’ın olmayacağı bir anayasa hazırlayacak.
Bizim seçtiğimiz milletvekillerine gelin bu anayasaya oy verin denilecek.

Tabi Kürdistanlı hiçbir vekil, yeni bir Lozan’ı imzalayıp 90 yıllık bir Kürt trajedisine evet demek istemeyecek.
Ama ya güncel “Mustafa kemal” onlara “onaylayın” derse ne yapacaklar?
Kaçı Diyap Ağa olmak istemez, onu hep birlikte göreceğiz.

Bakalım seçtiklerimiz irade sahibi, mi değiller mi?
Şimdiden imtihan başladı.

Diyarbakır Milletvekili Mehmet Hatip Dicle, seçildi, ama milletvekili olamadı.
Arkadaşları Diyarbakır’ da toplandı. En yaşlılarından Şerafettin Elçi bir açıklama yaptı.
“Hatip’siz meclise gitmeyeceğiz “dedi.

Bu açıklamayla birlikte Kürdistan’ın bir yarınsında halk sokağa indi. Türkiye’deki siyasi kulislerde hararet arttı. Gazeteler konuyu manşetlere taşıdı. Televizyon kanallarında gece gündüz bu konu tartışılmaya başlandı.

Molotof kokteyller, ateşe verilen okullar, silahlı baskınlar, derken ortalık tam da karıştı.

Şimdi ne olacak?

Kahin olmaya gerek yok!

Bir gemi İmralı’ ya gidecek.

Avukatlar geri dönecek ve bir gün sonra Meclis’ e geri dönün, ben çok önemli görüşmeler yapıyorum, aslında benim yaptığım görüşmeleri sabote etmek için bu yapılanlar yapıldı. Oyuna gelmeyin, meclise gidin, mücadelenizi orada sürdürün, denilecek.

Bu emrin ardından halkın oyları ile seçilenler Meclis’e gittilerse, yuları kaptırdılar demektir. Ve bu iradesizliğin tescili olacak, artık onlar o mecliste iradeleri olmayan 35 kişi olacaklardır. Allah kimseyi iradesiz yapmasın ve onun bunun oyuncağı haline getirmesin!

Amin

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu