Belgeler

Arkadaşlara

Şemdin Sakın PKK den ayrılınca Güney Kurdistandan Selim Çürükkaya'ya faks yolladı.

Şemdin Sakık   Arkadaşlara –  “Henüz hiç kimsenin gerçekliğini bütün yönleriyle çözemediği, büyük  bir ustalıkla kendini gizlemeyi başaran, toplum kanunlarından dem vururken, doğa yasalarını uygulayan, söylediğinin tersi istikametinde yürüyen, tarihte benzerlerine pek rastlanmayan, Tanrının ötesinde kendisine yer arayan ”

27.03 1998 Gününün Duisburg’ daki evimde, sabahın erken saatlerinde TRT int televizyon kanalından Türkiyede o gün yayınlanan gazete başlıklarını izlerken Kürt Gerillalarının en ünlü komutanı Şemdin Sakık’ ın PKK den Kaçarak KDP ye sığındığını duydum. Aynı gün saat on sıralarında KDP nin Bonn temsilcisi Dılşad Barzani’yi arayarak, Şemdin  Sakık’ ın telefon numarasını istedim. Yaklaşık bir saat sonra telefon ile Şemdin’ e ulaştım. Bana: En kısa zamnda burada bir gerilla gurubunu oluşturacağını ve Diyarbakır dağlarına ulaşacağını, eğer bir yıl kadar o dağlarda tutunursam, kimsenin artık Apo’ yu dinlemeyeceğini söyledi. Yapabiliyorsanız, BBC radyosuyla ilişkimi kurun, bir de benimle Röportaj yapması için ünlü bir gazeteci yollayabilir misin? İsteğinde bulundu. Kendisine bir fax numarası verdim. Bir iki gün sonra başka bir açıklamasıyla birlikte şu mektubu da gelmişti.

Selim Çürükkaya

ARKADAŞLARA

Henüz hiç kimsenin gerçekliğini bütün yönleriyle çözemediği, büyük  bir ustalıkla kendini gizlemeyi başaran, toplum kanunlarından dem vururken, doğa yasalarını uygulayan, söylediğinin tersi istikametinde yürüyen, tarihte benzerlerine pek rastlanmayan, Tanrının ötesinde kendisine yer arayan, doyum bilmez Apo kişiliğinin  tuzağına takılıp kelleyi kurtaran, yıllarca hain, işbirlikçi, kaçkın, düşkün olarak değerlendirdiğim sizlerin gerçekliğini bu gün yaşayarak öğrenmiş bulunuyorum.  Sizleri tanımam mutluluk kadar utanç duygusuna da boğuyor beni.

Utancım, geçmiş itibariyle size ve Apo’ya olan yaklaşımımdır. Mutluluğum, geçte olsa sizleri ve hep birlikte yarattığımız Apo kişiliğini bazı yönleriyle tanımamdır. Dün olduğu gibi, bu günde sömürgeciliğe karşı savaşmamdan pişman değilim.

Sömürgecilikle yirmi yıl dişe diş savaştım. Ama gerçek anlamda savaştım. Bu günde savaşçılığımdan gurur duyuyorum. Ve keşke daha iyi savaşsaydım diyorum. Şu anda küçük beyinli büyük  basların  iddia ettikleri gibi  savaştan ve mücadeleden kaçmış değilim. Yorgun  düşmedim, halkımın haklı mücadelesini  yarıda bırakıp yan yatma niyetinde  de değilim.  Sömürgeciliğe karşı savaşımı  sürdürme kararındayım. Belki de daha şiddetli bir savaşı yürütme fırsatını  yakalayacağım.

Mide  ülserim ve  böbrek  taşlarımla yirmi  yıl  savaşın tüm zorluklarına katlanmamın  nedeni, halkıma  olan sarsılmaz inancım  ve yurtseverliğim den kaynaklanıyor. Tanık olduğum ihanet karşısında halkıma ve ülkeme duyduğum sevgi daha  da artmıştır.Mücadelemi sürdüreceğime  dair  yaratılmak istenen kuşkulan dağıtacağıma söz veriyorum.

Ancak, yaşadığım gerçekliğin bir başka yüzü daha vardır. Madalyonun diğer yüzü utanç doludur.  Apo’yu  değerlendirme O’na  yaklaşım tarzı  ve  onun talimatlarıyla sağa-sola saldırmalarımı film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirdiğimde yüzüm morarıyor, kanım çekiliyor, güçsüzleşen  dizlerim  titriyor, sıkışan göğüs kafesim nefesimi kesiyor.

Duygularım kınlıyor, beynim dağılıyor,kısacası  insan olmaktan  çıkıyor, yaratıklaşıyor,  ifadesi güç  ruh  hallerine kapılıyorum. Silahımı kendime çevirme aklıma geldiğinde, karşımdaki canavarın inadına kendime kıymaktan sakınıyorum. Dolayısıyla durumum hem iyi hem kötü.İki Şemdin bir  bedende nöbetleşiyor. Halk yararına olanın  egemen  olmasını diliyorum. Yaşamayı kabul edersem anlatmayı ve yazmayı yeterli göremem. Yapmak için
yaşama katlanabilirim. Orada ve burada yapılanlardan sonra yapılması gerekenler vardır.  Yapma anı gelip çatmıştır. Dışlanan binlerce devrimci, demokrat ve yurtseverin elele verip çıkış yapmalarının zamanı gelmiştir. Ülkemde oluşacak bir örgütlülüğün  bana vereceği her  türlü göreve hazırım. Salt  eleştirinin bizleri tasfiye olmaktan kurtaramayacağına inanıyorum.

Devrimci selam ve sevgilerimle

01.04.1998 Semdin Sakık

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu