Kitap Yorumları
Güvercini’ de Vurdular
Selim Çürükkaya'nın kitabı Güvercini de vurdular üzerine Ferhat Sağnıç yorum yazdı.
Ferhat Sağnıç / Selim Çürükkaya‘nın 1998 yılında Avrupa’da yayınlanan, bir bölümü Alman PEN kulübü tarafından Almancaya çevrilerek, “Stimmen Aus dem Exil” adı altında yayınlanan bir kitapta “Elveda Güvercinim”başlığıyla yer aldı.
Kitabın Türkiye baskısı hazırlık aşamasında iken, okuma fırsatını buldum.
Selim Çürükkaya‘nın kitaplarının bir nefeste okunduğunu bilen biriyim.
Tereddütsüz bu kitabında bir nefeste okunacağını ve bazen gayri ihtiyari soluklarınızın kesildiğini göreceksiniz.
Tereddütsüz bu kitabında bir nefeste okunacağını ve bazen gayri ihtiyari soluklarınızın kesildiğini göreceksiniz.
Güvercini de Vurdular; dört kuşak sonraki Kürdistan’ı tasvir ederken, hayal alemine dalacaksınız. Yazarın hayalleri sizleri kendi içine alacak. Uzaklarda bağımsız Kürdistan gerçeği ile buluşacaksınız.
Kürdistan’ın şehirlerini, kasabalarını, dağlarını, ovalarını, göllerini, baraj göllerini anlatırken yazar sizi cennet ülkesine götürecek.
Kah Suriye’de Bekaa vadisinde ihaneti, kah Kürdistan dağlarına bir çatışmaya, kah bir mağarada toplantıya sokuyor okuyucusunu
Düşlediği Kürdistan ‘ın resmini çizerken, Selim Çürükkaya usta kalemini konuşturmuş, kıvrak zekası ile bir tablo çizerek gözlerinizin önüne cenneti sermiştir.
Öykü dört kuşak sonrası Kürdistan’ la başlıyor.
Kitabın ikinci bölümü tiyatro sanatçısı bir cüceden alınan Dılşa ile Munzur’un hikayesini anlatan kitapla başlıyor
Kitap komplike olarak 1990 sonrası ülkemizi anlatırken, Vedat Aydın’la başlayan ‘’faili meçhul’’ cinayetleri ev baskınları, zamansız ölümleri, sadece devletin cinayetlerini anlatmaz Beka’da arkadaşların bir birine işkencesini, Kürdistan’ın dağlarında kardeş kurşunu ile kalleşçe öldürülen gerillayı anlatır.
Yazar, bizi Diyarbakır sokaklarında dolaştırırken şehrin tarihini, güzelliklerini bilinç altımıza yerleştirir.
Yazarımız kah bir masalcı dede olarak, kah bir filozof olarak kahramanlarını konuşturuyor.
Selim Çürükkaya Bekaa’da yaratılan tanrıyı; tanrının yaratmış olduğu kullarına bir pislikmiş gibi bakmasını, Tanrıların doymak bilmeyen egolarını bir bir anlattırır kahramanlarına.
Yazar kah üç yüz yıl sonrasına kah 80 yıl geriye götürüyor okuyucuyu. Ve sonrasında finali yakın tarihimizle yapar.
Bu kitap için söylenecek şey çok olmalı, ama kısaca anlatırsak; Kitap zamanda yolculuk yaptırıyor, hem ileri tarihe, hem geri tarihe bir yolculuk. Mitoloji, tarih, felsefe aynı kitapta buluşmuş. Gerçek öykülerden, gerçek kahramanlardan çarpıcı bir kitap.
Apo’nun Ayetleri kitabının romanlaştırılmış hali olan Güvercini de Vurdular kitabı mutlaka okunmalıdır.
N.Ferhat Sağnıç
05/10/2011