Cocukları Şeker ile Kandırmak
Kürtler çok mağdur oldukları için, onlara bir şeker, bir emzik vermeyi ihmal etmedi.Şeker, eski köy isimleri, emzik ise Özel okullarda dil eğitimi görmek idi.
Selim Çürükkaya / Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın paket açıklamasını İsveç’in başkenti Stokholmde, Laleş Qaso’ nun evinde kahvaltı yaparken, ATV televizyonundan izledim.
Paket hakkında görüşlerimi mi soracaksınız?
Anlatayım efendim….
Malumunuzdur, Erdoğan Cuma günleri Camiye gider, namaz kılar.
Camiye giriş çıkışta, kapıda bekleyen çocuklara şeker dağıtır, geçenlerde Santranç tahtasını, şah, at, kale fil ve piyonları bile çocuklara verdiğini televizyondan izledim.
Stockholm de, Televizyon başında kendisini izlerken, önce uzun bir konuşma yaptığını ve demokrasi nutkuyla herkesi uyuttuğunu anladım. Ardından Paketin içindekileri çıkarıp dağıtınca, Kürtleri, Rumları, Asurileri, Alevileri, suni Türkleri, Kürt politikacılarını bu çocuklar gibi gördüm.
Daha doğrusu Erdoğan bunları çocuk yerine koyduğu için bende öyle düşündüm.
Önce Televizyonların ekranından çocuklara iyi bir demokrasi nutuku çekti.
Herkesi uyuttuğuna inanınca, elini torbaya soktu.
Türk olmayan çocuklara, artık bundan sonra sabah erkenden boğazınız yırtınırcasına Türküm doğuyumla başlayan “andımız”ı okumayın, dedi.
Çocukların büyük bir kısmı buna sevindi.
Ardından elini bir daha torbaya soktu, “Asurilere bir kilise, bir arsa veriyorum” dedi..
Alevi çocukları unutmamıştı, “şiist çocuklar! Bir üniversiteye Haci Bektaşi Veli adını vereceğim” deyince, alevi çocuklar pek bir şey anlamadı!
Kürtler çok mağdur oldukları için, onlara bir şeker, bir emzik vermeyi ihmal etmedi.
Şeker, eski köy isimleri, emzik ise Özel okullarda dil eğitimi görmek idi.
Başbakandır ya, bütün çocukların gönlünü almak istiyordu.
Sağına baktı, başörtüsü takmak isteyen kız çocuklar ona yalvarır gözlerle bakıyorlardı.
Elini torbaya daldırdı: “Alın size başörtü, bunun başınızı kapatın, istediğiniz her daireye girin” müjdesi verdi ve ilk olarak büyük bir alkış aldı.
Sol tarafına baktı, BDP li politikacı çocukları gördü:
“Naber çocuklar?”
Mahçup bir eda ile başlarını önlerine eğen BDP li çocuklara:
“Size hazineden biraz para da vereceğim ha!” dedi.
BDP lilerin pek sevinmediğini görünce:
“Tamam keratalar, yaramazlık yapmayın, torbamda baraj için bir şeyler var, bakarız / bakarım” deyip geçmek istedi.
Yukarıya doğru baktı. Çingeneleri (Romanları) unutmuştu, kalabalıkların arasında çingene çocukları aradı: “Tamam size de bir üniversite kuracağım” diye mırıldandı.
Ben paketten çıkanları tam olarak böyle gördüm.
Koskocaman bir başbakan, halkı çocuk yerine koymuş onu şeker ve “pıskuvit!” ile kandırıyordu!
Birde anlı şanlı uzman gazeteciler, çocuklara şeker dağıtan başbakanın yaptığı işin büyüklüğünü anlatarak, hepimizi çocuklaştırmaya çalışıyordu!