Evren yalan söylüyor
Selim Çürükkaya / Milliyet Gazetesinden Sayın Fikret Bila’ nın
12 Eylül Cuntasının lideri Kenan Evren ile yaptığı söyleşinin
Diyarbakır cezaevi ile ilgili bölümü dikkatimi çektiği için okudum.
Suçlu kişi kendini savunurken,
masum olduğunu söylerken kendini ele verir.
Kenan evren de aynen böyle yaptı.
Hazret diyorki; “12 eylül öncesi cezaevleri teröristlerin denetimindeydi, teröristler gardiyanlara çok çektirmişlerdi, darbeden sonra bu kez cezaevleri onların denetimine geçince, gardiyanlarda haliyle tutuklulara baskı yapmışlardır. Subaylarda tutuklulara andımızı ve istiklal marşını okutmuşlar, birde kemalist eğitim vermişler.” Hazret yalan söylüyor; birincisi: Diyarbakır cezaevinde gerdiyanlar görev yapmıyordu. Mavi bereli komandolar işkence yapıyordu ve Diyarbakır cezaevinde gardiyanlar yoktu.
Kral yetkisine sahip özel olarak yetiştirilmiş caniler vardı.
İkincisi Komandolar emir komuta zinciri içinde bu işkenceyi yapıyorlardı.
Üçüncüsü Kemal Yamak Kenan Evren’ in başında bulunduğu Milli Güvenlik Konseyinin emriyle Diyarbakır 7. Kolordu komutanlığına bilinçli olarak atanmıştır. Çünkü Kemal Yamak derin devletin şeflerinden biridiir, Kıbrıs işgali sırasında ve sonrasında Rumlara karşı uygulanan zulmün mimarıdır.
Dördüncüsü bize işkence yapan komandolar, Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ ın emri dışında kimseye bir fiske dahi vuramazlardı. Yüzbaşı Esat Oktay, Kemal Yamak ın talimatı dışında hiç bir uygulama yapamazdı.Kemal Yamak ise milli Güvenlik Konseyinin Diyarbakırdaki uygulayıcısıydı.
Beşincisi Diyarbakırda yapılan işkenceler öyle sıradan dayak atma, bir iki gardiyan veya askerin intikam alma olayı olarak izah edilemez.
Orada devletin eliyle, gücü ve felsefesiyle bir cehennem kurulmuştur.
Bu cehenem yaşamı tam olarak üç yıl sürdürülmüş ve binlerce insan bu cehennemde azap görmüştür.
Buradaki günlük yaşam bu siteyi izleyen okuyucular tarafından biliniyor.
Hitlerin kamplarında, Saygon zindanlarında rastlanmayan sahneler vardı Diyarbakır cehenneminde.
Bu Cehennemde geceleri bile insanlar hazırol vaziyette yatmak zorundaydılar.
Hitler kamplarında yanyana oturup sohbet eden iki kişi bulabilirsiniz.
Diyarbakırda iki kişinin yanyana oturması ve sohbet etmesi bile mümkün değildir
Diyarbakır zindanında kimse normal olarak yürüyemez
Ağlamak suçtu
Gülmek ise ölüm nedeni
Görüşmecisinin gelmemesi için duaya inanmayan insanlar dua ederdi!
Baba oğluna yardım edemezdi.
Baktığından dolayı dayak yemeyen tutklu yoktu.
Nefes aldın gerekçesiyle dövülenlerin sayısı bilinmezdi
Altıncısı Cani Evren zulüm düzeninin o duvarlar arasında nasıl inşa edildiğini ve nasıl yıkıldığını da çok iyi bilir.
Orada nelerin olduğunu en yakından bir biz biliriz birde o.
Ve o zulmüyle birlikte bütün silahlarına rağmen çıplak yüreğimize nasıl yenildiğinide bilir.
Bilir ama itiraf etmekten korkar.
Korkar çünkü suçludur
Suçludur Çünkü korkaktır