Seçim bir fırsat
Kürt siyasi partileri ve kurumları Kürt sorununun çözümü için gerçek, kalıcı ve demokratik bir çözüm paketini ortaya koyarak Türk devletinin bütün argümanlarını çürütebilirler. Yeterki bu genel seçimleri doğru değerlendirebilsinler.
Selim Çürükkaya / Temmuz ayında Türkiye’ de yapılacak olan genel seçimi Kürt sorununun çözümü için değerlendirmek gerekmektedir.
Türkiye devleti yıllardır Kürt sorunu diye bir sorunun olmadığını terör sorunuyla karşı karşıya olduklarını, bu yüzden bölgede kalkınmanın gerçekleşemediğini, diğer başka sorunlarında bu nedenden dolayı çözülemediğini iddia etmektedir………Kürt siyasi partileri ve kurumları Kürt sorununun çözümü için gerçek, kalıcı ve demokratik bir çözüm paketini ortaya koyarak Türk devletinin bütün argümanlarını çürütebilirler. Yeterki bu genel seçimleri doğru değerlendirebilsinler.
Bana göre Kürtler, Kürt Partileri, kurumları ve şahsiyetleri önümüzdeki seçimleri Türk parlementosuna birkaç Milletvekili sokabiliriz şeklinde ele almamalıdırlar. Bu seçimler vesilesiyle Kürt sorununu siyasi olarak çözebilecek siyasi bir iradenin nasıl ortaya çıkarabilecekleri konusunda bir mutabakata varmaları gerekiyor. Yani halkın oylarıyla seçilecek olan heyet , sorunu kökten çözmek için çözüm politikası üretmeli ve çalışma yapmalıdır.
Bunun için madde 1- Bütün Kürt Parti ve kurumları seçim ittifakı gerçekleştirmelidir. Bununla yetinmemeli Kürt sorununun çözümüne yana olan dini liderler, aşiret reisleri, tanınmış kişiler, Kürt işverenleri, tanınmış aydınlar, daha doğrusu oy potansiyeli olanlar ittifaka dahil edilmelidirler. Şehirlerde adaylar belirlenirken aranacak olan kıstaslar
a- Adayın Kürt yurtseveri olaması, Kürt sorunun çözümü için çaba harcamayı kabul etmesi ve oy potansiyelinin olması yeterlidir.
b – Adaylar belirlenirken Kürt halkının bütün kesimlerini temsil edecek olamalarına dikkat edilmelidir.
2 – Seçim ittifakını yapacak olan siyasi Partiler ve Kürt kurumları Kürt sorununu çözme misyonunu yüklenecek olan adayları kendi iradeleriyle belirlemeli, iradeleri başkalarının ipoteği altında olmamalıdır.Genel seçimlere bağımsız olarak girilmeli ve bu seçimin amacı Kürt halkına iyi bir şekilde anlatılmalıdır. Bunun için Kürt basın ve yayın araçları iyi kullanılmalı ve seçimin bir referandum olduğu bütün Kürtlere anlatılmalıdır.
3 – Seçimden sonra Milletvekili olarak seçilenler Türkiye büyük Millet meclisine gitmemeli, Diyarbakırda bir büro tutarak Kürt sorununun çözümü için çalışmalarını buradan yürütülmelidirler. Bu esnada Kuzeyli Gerilla birlikleri Güneydeki Kürt silahlı kuvvetlerine silahlarını teslim etmeli ve bütün Dünya kamuoyuna bir açıklama yaparak silahlı mücadeleye son verildiğini, halkın oylarıyla seçilen Milletvekilleri ve Belediye başkanlarının Kürt halkını temsil ettiklerini Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için bu adımı attıklarını söylemelidirler.
4 – Diyarbakırda kurulan Milletvekili Bürosu halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları ve yine halkın çeşitli kesimlerini temsil eden sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek Kürt sorununun çözümü için bir strateji belirlemelidir. Bu strateji ile birlikte Dünyaya Kürt halkının temsilcileri olduklarını, silahlı mücadelenin sona erdiğini sorunun çözümü için Türkiye BüyükMillet meclisiyle görüşmeye hazır olduklarını deklere etmelidirler. Bana Göre böylesi bir adım Kürt halkının yararınadır, uluslararası koşullar ve bölge koşulları buna müsaittir.
Kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Sırf Milletvekili olmak için kendilerini hazırlayanların hayallerini yıkmayayım ama seçimleri yukarıda izah ettiğim gibi ele almak radikal bir tavır değildir. Günümüzde kuzeyde yaratılan bütün tahribatları, moralsizlikleri, tıkanıklıkları aşacak bir yöntemdir ve Türk savaş makinesinin elindeki bütün kozlarıda elinden alacak bir yoldur. Bunun ötesinde bu halkın oylarıyla seçilmiş dünyanında desteğini ardına alan bir adım olacaktır.Soruna böyle bakılmazsa, Türkiye Büyük Millet Meclisine adam seçme biçiminde ele alınırsa, seçilecek olan Kürtler, o Meclisin şamar oğlanları olmak mecburiyetinde kalacaklardır. Biliyorsunuz eskiden Kürtler Kürt sorununun konuşulması konusunda Türk televizyonlarına çağrılmazdı. Fakat birkaç yıldır bazı programlara çıkarılıyorlar ve o programlarda rezil kepaze edilip evlerine gönderiliyorlar.
Yakalarına Türk bayrağı takılıyor, Atatürk’ü övmeleri isteniyor. Misak i Milli Sınırlarının kutsallığı onlara onaylatılıyor.Bundan sonra Türk Meclisine gidecek olan Kürt kimlikli Milletvekillerine aynen böyle yapılacaktır. Gidenler, Mecliste içilecek olan Türklük yemininden başlamak üzere devletin resmi politikalarının hınk deyicileri olmak zorunda kalacaklardır. Lozan anlaşması yapılmadan önce Kürt sorunu masaya yatırılmak istenir. İsmet İnünü Türkiye Büyük Millet meclisinde olan bazı „Kürt milletvekillerinin” imzalarıyla Kürt sorununun masaya yatırılmasını engeller.Özetlersem iki yolla karşı karşıyayız ya önümüzdeki seçimlerle Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kaç Diyab Ağa yollamak, yada bu seçimi Kürdistan da atılacak olan yeni bir adım olarak ele almak!