Selim Çürükkaya/ Bir okuyucum sormuş demiş ki:
“Sen reberi neden ata benzettin?
Ben eşimle bu konuyu çok tatıştım
Sonunda anlaşamadım.
Eşim dediki Eşek diyeceğine at demiş.
Bende haşa Selim kimseye hakaret etmez
Truva atı başka bir şeydir
Selim ondan reberi o ata benzetmiş dedim
Heval Selim Mümkünse sen bize bu konuyu izah et!”
Hay hay izah ederim tabi
Bir varmış bir yokmuş, çok ama çok eskiden Priamos isminde bir kral
Ve bu kralın zampara oğlu Paris varmış
İşte bu zampara Paris Sparta kralı Menalaos’ un karısı Helen’i kaçırmış
Onu surlarla çevrili Truva şehrine götürmüş
Karısının kaçırıldığını öğrenen Menelaos
“Vay lemıney” demiş, mütefiklerine baş vurmuş;
Binlerce asker toplamış
Gemiler hazırlamış, silahlar bulmuş
Truva şehrine karşı harp ilan etmiş
Askerler, gemiler, atlar, filler, tanrılar Truvanın surlarına çarpınca durmuş
Aradan yıllar geçmiş surları geçememişler
Bir gün Odysseus adında akıllı bir asker Meneloas’ın karşısına geçmiş
“Kralım benim parlak bir fikrim var demiş“
Kral anlatılanları dinleyince
Hemen emir vermiş
Ustalar tahtadan kocaman bir at inşaa etmiş
Tahtadan atın iç bölmelerine askerler yerleştirmiş
Bir gece karanlığında atı ve bir askeri kalenin kapsına bırakıp çekilmiş
Sabah olunca Truvalılar kuşatmanın kaldırıldığını
Kapıda barış için bir at ile kurban bir askerin bırakıldığını görmüş
Kapılar açılmış, at içeri alınmış
Kralın emri ile şenlik ilan edilmiş
Akşama kadar yenilmiş içilmiş
Halay çekilmiş, lorke oynanmış
Karanlık çökünce sarhoşlar yatmış
Atın iç bölmelerine saklanan askerler dışarı çıkmış
Kalenin dış kapılarını açmış
Meneloas’ın askerlerini içeri almış
Ve Truva askerlerini kılıçtan geçirerek şehri içten feth etmiş
Hikaye bu!
Şimdi sevgili okuyucumun eşi diyecek ki reyber nasıl bu ata benziyor?
Bende diyorumki tam benziyor
Ve bu benzerliği siz bulun
Eğer bulmazsanız size anlatırım.
İyi geceler
Şimdi uyanmanın zamanı
