Annem
Selim Çürükkaya / Annem, bir yıldan beri hasta.
Ani bir felç vurdu onu.
Vücudunun yarısı “öldü”, bir kolu ve bir ayağı tutmaz oldu.
Hasta haneye kaldırdılar, uzun süre yoğun bakımda kaldı.
Taburcu olduğunda, insanları tanıyor, ama konuşamıyordu.
Yarı ölüydü artık!
Anam benim, acıların anası, şimdi benden çok uzaklardasın
Ve gidiyorsun, gelemiyorum yanına!
Bırakmıyorlar!
Ne yaptık ki biz onlara?
Vatanımızda esir olmayalım dedik!
Kendi dilimizde şarkılarımızı haykırmak istedik
Zalime boyun eğmedik
Namerde “eyvallah” demedik
Meğer ne büyük suçlar işlemiştik!
İşte görüyorsun, ebediyete göçüyorsun
Beni göremiyorsun!
Bunu bize reva görenlere “Müslüman” diyorsun!
Kuran kursunda bana ders verdiğinde, Müslümanların çok adaletli olduğunu söylerdin.
Hani nerede adalet?
Ona zalim dedim diye, zulmüne karşı isyan bayrağımı çektim diye
Beni yurdumdan köyümden kovmak niye?
Annem ölecek ve ben onu göremeyeceğim
Ölü ellerini öpemeyeceğim
Son kez ona “anne” diyemeyeceğim
Gömecekler annemi
Mezarının başında ben olamayacağım
İşte budur müstemleke olmak!
Ölüm döşeğindeki annenizi görememek!
Bunun ötesinde budur Türk adaleti demek!
İnanıyorum ki ülkem yamyamların istilasında olsaydı.
Onlar bana bunları reva görmezdi.
Kardeşliği görebiliyor musunuz?
Güya cumhuriyeti birlikte kurmuş tuk!
Güya Ruslar’ a karşı cephede birlikte ölmüştük!
Zalim zalimdir, ondan aman dilenmez biliyorum.
Zira ben onu çok yakından tanıyorum
Dayanacağım, yıkılacaktır o, biliyorum.
Hiçbir zalimin ilelebet payidar kalmadığını okuyorum.
Mısır Firavunları hani?
Nerede zalim Neron?
Hamurabi nin esamesi okunuyor mu?
Ne oldu Hitler’e?
Saddam hangi ipin ucunda sallandı?
Anneme ve ülkeme olan hasretim
Sizi kahredecek, bekliyorum!