Çok sakin, az kızgınım
Selim Çürükkaya / Geçenlerde “yenildim diye” başlığı altında bir makale yazmıştım
Değişik kesimlerden değişik tepkiler almıştım.
Makalemin çok sert olduğunu yazarken anlamıştım
Beni yakından tanıyanlar, çok sabırlı ve çok sakin bir insan olduğumu bilirler.
Yani yüzde doksan sekiz sakin ve sabırlı bir insanım.
Ama yüzde iki kızarım, bu kızgın anımda çok tehlikeliyim.
Allah düşmanımı bile bu kızgın anıma denk getirmesin.
O makalem, o kızgın anımın bir ürünüdür!
Kime veya kimlere mi kızdım?
Aslında bunların sayısı hayli çoktur ve asıl kızdığım tip;
Diktatörler karşısında el pençe duran, gücü yetene vuran tiptir.
Biz Kürt davasına emek vermiş, yanlışlarımız, kabahatlerimiz,
suçlarımız günah ve sevaplarımızla bir grup arkadaş bir araya gelmiş;
bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz.
Her ne hikmetse yazmamız bazı çevreleri rahatsız etmeye başladı.
Niye rahatsız oluyorsunuz kardeşim?
Niye hala soğuk savaş döneminin ruh halini yaşıyoruz?
Ben bu satırların yazarı olarak, Kürdistan’da tek parti döneminin çoktan kapandığına inanıyorum.
Yani en doğru düşünce benimki dir, benim dışımda her kes “tu kaka” diyenlere artık gülüyorum.
Kürdistan büyük, Dünya geniştir.
Hepimizi kaldırır.
Çok partinin olması, çok gazete ve sitenin olması, ulusumuzun zaafı değil, zenginliğidir.
Benim en büyük özeleştirim bu konudadır.
Daha önce tek parti düşüncelerini savunduğum için
Bir çok olayın ve trajedinin bu mantıktan kaynaklandığını fark etmediğim için
Tek parti tek franksiyon, tek franksiyon tek lider doğurduğu için
Ve tek lider de toplumu yıkıntıya götürdüğü için
Artık ülkemin zenginliği olan yapı ve kurumları hava ve su gibi görüyorum.
Elbette hesap vermekten kimse kaçmamalıdır.
Ne yazıktır ki suç işleyenlerden hesap soracak bir kurumumuz henüz yoktur.
Hiç kuşkusuz insanların vicdanında aklanmak veya suçlu olmak önemlidir.
Ben kişi olarak burada şunu söylüyorum 30 yıllık politik hayatım boyunca
(öğrenci kavgası hariç) tek bir Kürt çıksın desin ki;
“sen bana tokat vurdun veya vurdurttun” ben
bu günden itibaren politika ile ilgili tek bir laf etmeyeceğim.
Buradan duyuru yapıyorum!
Ben 1975 yıllarında Kürdistan devrimcileri grubuyla ilişki kurdum.
24 Nisan 1980 Günü tutuklandım.
11 Yıllık cezaevi hayatımda halkımın mücadelesini savunmaya çalıştım.
Zulme karşı duran arkadaşlarımla birlikte oldum.
Tahliye olunca Bekaa vadisine gittim
Burada çok vahim bir gerçekle karşılaştım.
Önce çarpıldım, sonra şaşırdım, ardından araştırdım
Olan bitenleri asla içten kabul etmedim
Vahameti bütün detaylarıyla kavrayınca
Bir yıl içinde iiçbir şeyi hesaba katmadan açık karşı koydum
Ve durumun ne olduğunu “Apo’ nun Ayetleri” adlı kitabımla kamuoyuna izah ettim.
Tüm bunlara rağmen bu yapının Kürt halkına verdiği zarar da
Benim hiç payım yok mu?
Elbette vardır!
Gücü olanlar, kursunlar mahkemeyi ve yüce mahkemeye çıkıp ilk hesap verecek kişi ben olmak isterim.