Portreler

Ben Kimim ?

Ben "irademi" kayıtsız koşulsuz halkın düşmanı Türk Devlet'ine teslim etmiştim, ama Türk devleti karşıtı halk, kuyruğa girmiş, "iradesini" imzayla bana teslim ediyordu!

Selim Çürükkaya / Yeryüzünün en “korkağıydım,”
ama bütün “cesurlar” karşımda korkudan tir tir titrerdi!
Kişileri “yererek”alçaltırdım,
ama aynı kişiler tarafından “övülerek” yüceltilirdim!…..

Gençleri „Kemalisttirler” gerekçesiyle öldürürdüm, ama kendim “Kemalisttim!”

Çoğu Kürdün duvarında “benim fotoğrafım” asılıydı, ama benim hücre duvarımda da “Mustafa Kemal’in fotoğrafı” vardı!

Hücremde “idam kararımın infazını korkuyla beklerdim,” ama eski arkadaşlarımın ” idam kararlarını hücremde yine korkumdan verirdim!”

Ben “irademi” kayıtsız koşulsuz halkın düşmanı Türk Devlet’ine teslim etmiştim, ama Türk devleti karşıtı halk, kuyruğa girmiş, “iradesini” imzayla bana teslim ediyordu!

Tutsak düşen bütün önemli arkadaşlarım „ser verdiler sır vermediler” ama ben, „sır” vermenin “ser “vermekten daha akıllıca bir iş olduğuna kani oldum!

Yirmibeş yıldan beri ben “bazılarını kurtaracağımı” söylüyordum, ama şimdi bazıları “beni kurtarmak” için yirmi beş yıl uğraşacaklar! Kurtulursam, sıfıra sıfır elde sıfır, hiç birimiz kurtulmamış olacağız.!
Ulaşabildiğim bütün erkekleri sözlerimle “hadım ettim, ” ama istediğim kadınları “ellerimle kirlettim.”
Başkalarına hep “ahlakı ve erdemi” vaaz ettim, ama kendime “bir şey söylemedim!”
Savaşı hiç görmedim, yanına da yanaşmadım, ama hep en büyük komutan olarak bilindim!
Müritlerime “aç kalmayı, direnmeyi “öğütledim, ama hayatım boyunca birgün olsun ne “aç kaldım ne de direndim!”
Komunistin yanında Komünist, Müslümanın yanında Müslüman, Alevinin yanında Alevi, Hıristiyanın yanında Hıristiyan, yeşilcinin yanında yeşilci oldum, ama hiç bir zaman kendim olmadım!

İçimden benden „çok uzak” olarak bilinenleri çok sevdim,  ama bana „en yakın” olanları hep öldürdüm!
Yandaşlarımla birlikte hep başkalarından “demokrasi isteyerek yaşadım,” ama benden “demokrasi isteyen hiç kimseyi yaşatmadım!”
Binlerce „arkadaşımı” ben ölüme gönderdim, ama ölüm kapımı çaldığı gün, ben, “ben değildim!”

Arkadaşlarımın büyük bir çoğunluğunu „partiyi” tasfiye ediyorlar diye öldürdüm, ama kendim “partiyi tasfiye ettim!”

Koyduğum kuralları çiğneyenleri “acımasızca cezalandırdım”, ama “kendim hiç bir kurala uymadım!”

“Bağımsız Kürdistan” şiarıyla milyonları topladım, ama onları “Kürdistan’ın kurulmaması için kullandım!”

Ömrüm boyunca hep kendimi anlattım, ama sonuçta kimsenin beni anlamadığını anladım!
Görüntüde kahramanların başıydım, ama gerçekte ise kahramanları arkadan hançerleyendim!
Düşmanının eline düşüp konuşanları “hain” olarak damgaladım, ama öyle bir duruma düştüm ki benden önceki bütün “ihanetleri” toplasan benimkinin milyonda biri kadar bile olmadığını kavradım!
Öyle bir hale getirildim ki bensiz hiç bir gelişmeye müsaade etmedim, ama benimle de hiç bir şeyin olmayacağını hep bildim!

BİLİN BAKALIM  BEN NE İDİM?

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu