Makalelerim

Ferda’ya Yanıt

Sen veya senin gibi arkadaşlar çatışmaları sona erdirdiği için Öcalan’a teşekkür ediyorsunuz, ama ben sahibinizin sahibine teşekkür ediyorum, farkımız buradadır.

Selim Çürükkaya / Ferda Çetin İle eskiye dayanan bir hukukum vardı.
Efendi, nazik, çelebi bir adamdı.
Bartın Cezaevinden tahliye olup İstanbul’a geldiğimde, bir müddet birlikte kalmıştık.
Sonrasında yollarımız ayrıldı. O İstanbul ‘da kaldı, Ben Bekaa’ nın yoluna koyuldum.

Öcalan, önderlikli ve tarikat teşkilatlı bir hareketle Kürtlerin hiçbir yere varamayacağını, kaldırılan bütün baltaları kendi ayaklarına vuracaklarını fark edip, Kürtlere kurulan tuzağı anlatıp teşkilatı terk ettiğimde o yeni katıldı teşkilata.

Dağa mı çıktı, ovaya mı indi detayları bilemiyorum, am şu anda Avrupa’ da örgütün basın işlerine bakıyor. Zaman zaman makaleler yazıyor.
Geçenlerde yazdığı bir makaleye cevap verme gereği duydum. Makalesinin başlığı “Öcalan’a saldıran küçük adamlar” idi.
Uzunca Makalesinde  Kürdistan’ da Newroz bayramlarının kutlandığını, milyonların bu bayramlara katıldığını söylüyor. Öcalan’ı eleştirenlere ver yansın ediyor. Öcalan ve savunduklarını eleştirenleri Ergenekoncularla aynı kefeye koymaya çalışıyor.
 
Sevgili Ferda, Öcalan ve teşkilatı 13 yıldan beri  Ergenekonla, CHP, MHP ile birlikte AKP ye karşı aynı cephede mücadele veriyorlardı. Biz bu saflaşmada hiç yer almadık. Ergenekon MHP ve CHP ye karşı mücadele yürüttük, AKP nin yaptığı doğru işlere olumludur dedik, yanlışlarını, inkarlarını eleştirdik, eleştirlerimiz ile karşılık verdik. Apo ve teşkilatı bizi AKP yanlıları olarak gösterip suçladı.
Şimdi Apo saf değiştirdi ve sizlerde onun ardından savruldunuz, Önderiniz Apo on yıl boyunca Mustafa Kemal’i en iyi ben anlıyorum dedi, kemalizmi size sevdirdi. Şimdi ise Fetullah Gülen’ i en iyi ben anlıyorum diyerek, size yer alacağınız safları gösteriyor.
 
Ferda, biz yerimiz de duruyoruz, dün AKP ne idi ise; bu gün yine odur. Dün MHP ve CHP ne idiyse bu gün yine odurlar. Siz o cepheden bu cepheye koşuyorsunuz  ve sizin gibi yapmadığımızdan dolayı bizi eleştiriyorsunuz.
Biz sizin gibi olmak zorundamıyız?
Mesala yeni süreci neden destekleyelim? 
Sen diyorsun ki milyonlar destekliyor. Güney Kürdistan hükümeti destekliyor, Avrupa ve Amerika da destekliyor.
Kim neyi destekliyor, sana diyeyim mi?
Kürdistan halkı, yediden yetmişe herkes, sizin teşkilatın ve Apo nun savaşının onlara acı ve yıkımdan başka hiçbir şey vermeyeceğini anlamış, kavramış ve bu boşu boşuna olan çatışmaların sona ermesini can u gönülden istiyor. 
Hatta bu savaş bitsinde, biz hiçbir şey istemeyiz noktasına gelmiştir halk ve halkı siz bu noktaya getirdiniz.
Güney Kürdistan hükümeti, Türk ordusu ve Ergenekonla yaptığınız danışıklı çatışmaların bir an önce sona ermesini, kendi gelecekleri açısından istiyorlardı. Şimdide çatışmaların sona ermesini olumlu buluyorlar.
 
Allah AKP den razı olsun, Öcalan’ın kulağını çektiler, çatışmaları durdurdular. Bu duruma göre en azından seçimlere kadar kimse boşu boşuna ölmeyecektir. Hakkını inkar etmememiz gerekir ki; bu çatışmaları durduran Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan’dır. O, Ergenekon’un yularını eline alıp, Öcalan’ı onların elinden almasaydı, gençlerimizin çoğu heba olacaktı, danışıklı dövüşlerde. 
Sen veya senin gibi arkadaşlar çatışmaları sona erdirdiği için Öcalan’a teşekkür ediyorsunuz, ama ben sahibinizin sahibine teşekkür ediyorum, farkımız buradadır.
Çatışmaların sona ermesi iyidir, önemlidir, bu konuda seninle hemfikirim. Eğer süreç sadece çatışmaların sona ermesinden ibaret  ise; ben dört dörtlük sürece destek veriyorum.
Peki bu süreçle ilgili Öcalan’ın 21 Mart 2013 te Diyarbakır Newrozunda söyledikleri:
 ”Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler; Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yapmışlar, 1920 meclisini birlikte açmışlardır.
Ortak geçmişimizin önümüze koyduğu gerçek; ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir. TBMM’nin kuruluşundaki ruh, bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır.
 
Tıpkı yakın tarihte Misak-i Milli çerçevesinde Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Milli Kurtuluş Savaşı’nın daha güncel, karmaşık ve derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz.
 
Misak-i Milli’ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti’nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir “Milli Dayanışma ve Barış Konferansı” temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum.
 
Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşeceğiz.
 
Bölge halkları yeni şafakların doğuşuna şahitlik etmektedir. Savaşlardan, çatışmalardan, bölünmelerden yorgun düşen Ortadoğu halkları artık kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ağaya kalkmak istiyor”
 
Ferda, yukarıda yazılanları desteklememizi mi istiyorsun?
1975 ten bu güne kadar Kürdistan davası uğruna kim ölmüşse, yukarıdaki düşüncelere karşı çıktığı ve kabul etmediği için ölmüştür.
 
Sen, liderin kabul ettiği için yukarıdaki düşünceleri kabul edebilirsin, ama ben yeraltında yatan binlerce arkadaşımın anılarına ve düşüncelerine saygılıyım. Çünkü hiçbir Kürtün yukarıda yazılan o ilkeler için ölmediğini, tam tersine o ilkelere karşı çıktığı için öldürüldüğünü biliyorum.
 
Senin önderin, bayrakları, bayrağımdır diyebilir.
Senin liderin kendi vatanını inkâr edebilir.
Senin Reyberin Misak i milli benim kıblemdir diyebilir.
Senin başkanın Kürdistan’ın diğer parçalarını da Türkiye’ nin güdümüne sokmak için çalışabilir.
Senin adamın  kim Türkiye’de iktidar olursa onun adamı olabilir.
Senin liderin Kürdistan davasını bir televizyona satabilir.
Ama lütfen, aynı şeyleri bizden isteme! 
Esat Oktay Yıldıran, Diyarbakır cezaevinde, 1982 yılında, bu gün liderinizin size dayattığı ilkelerin aynısını, ölüm tehditi altında bize dayattı, biz elimizin tersiyle red ettik.
 Ferda, Esat’tın dayattıklarını şimde sen bize dayatma!
Ayıp oluyor, biz henüz  o kadar küçük olmadık!

Selim Çürükkaya

1954 te Bingöl' de doğdu. Öğretmen okulundan mezun oldu. Siyasi nedenlerle on bir yıl hapis yattı. Gazeteci ve yazar. Yayınlanmış 10 Kitabı var. Siyasi mülteci olarak Almanya'da yaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu